Marmara Denizi'nde yaşanan 6,4 şiddetindeki deprem sonrası gördük ki Göktürk depreme hazır değil.
Geçen yıl hazırladığımız bir haberde bu konuya değinmiş ve Göktürk'ü bekleyen tehlikenin altını çizmiştik.
Biliyoruz ki oldu bittiye getirilen site ve apartmanlar, olası bir afet durumunda tehlike arz ediyor.
Bunun için bu bölgede tehlike daha da büyük bir boyuta ulaşmadan, daha büyük bir felaketle karşılaşmadan çözüm üretilmeli.
Semtin en büyük sorunlarından bir tanesi toplanma alanları. Kimse doğru düzgün bu alanlardan haberdar değil. Semt içinde bu alanlara insanları yönlendiren tabelalar bile yok. Toplanma alanına gidince oraya lütfen bir tabela koymuşlar.
Yeni deprem kasırgası olur mu bilmiyoruz, olursa ne şiddette olur o konuda da kimse bilgi sahibi değil. Deprem uzmanları bile ortak bir görüşte buluşamıyor. Bu durumda korkulu rüya görmektense uykusuz kalmayı tercih edeceğiz.
Herkes oturduğu binanın sağlamlığı konusunda bilgi sahibi olmalı. Etütlerini yaptırmalı. Varsa bir eksik, gedik mutlaka çözümü için harekete geçmeli. Bugün değilse yarın, yarın değilse öbür gün oluşabilecek bir tehlike için tedbir alınmalı.
Bu çile bitmez...
Bu semtin trafik çilesi bitmiyor, bitmeyecek de.
Tazyik vurduk, söyledik olmadı; üst makam, alt makam dertlendik olmadı. Açık açık sitem ettik, olmadı. Demek ki bizim söylediklerimiz çözüm mercii tarafından bir kulaktan giriyor, diğerinden çıkıyor.
Artık ara cadde, sokak arası, bina önü, bina arkası kalmadı. Bu semtte trafik ve park sorunu ivedilikle çözüm bulunması gereken en önemli sorundur. Belli ki araç sahiplerinin bu meseleyi medeni şekilde çözmeye niyeti yok, biliyorlar ki eli maşalı bir trafikçi ya da zabıta yok. Bu nedenle her direksiyon başına geçen kendi kuralını kendi belirliyor. Binaların ya da sitelerin otoparkları yetmediğinden sokaklar cehennem yeri gibi. Herkes dilediği yere dilediği gibi araç bırakıyor. Semt, semt olmaktan çıktı vallahi, âdeta baba tekkesi gibi. Kimin eli kimin cebinde belli değil.
Bir dert de artan motosiklet terörü. Özellikle kurye kardeşlerimiz servis yetiştirecekler diye kutu kadar semtte canları pahasına sürüş yapıyorlar. Hoşdere Meydanı'nda olan kazaların sayısı belli değil. Ya otomobil altındalar ya otobüs. Şimdilik kazalar kırık çıkıkla atlatılıyor ama bir gün gencecik bir cana bir şey olursa...
Bütün bu sorunların tek bir nedeni var; o da denetimsizlik. Sağlam bir otorite boşluğu. Güzelim semtin bütün huzuru son beş senede yerle yeksan oldu. Sokaklar bile güvensiz. Semtin büyümesi, ticaretin gelişmesi, insanların gözdesi olması güzel de, beraberinde getirdiği sorunların iç içe geçip düğüm haline dönüşmesi hiç hoş olmadı.