Bugün İstanbul'un kalbinin attığı yer ve en önemli meydanlarından olan Taksim; gerek Roma döneminde gerekse İstanbul'un fethi sırasında yer yer ağaçlarla kaplı kırlık ve düzlük bir alandı. 

    Başta Beyoğlu olmak üzere bahçe içinde elçilik binalarının gelmesiyle yerleşmeler başladı. Yerleşimin bugünkü Taksim Meydanı’na ilerlemesiyle su sıkıntısı baş göstermeye başladı. Dönemin padişahı I. Mahmut 1731'de Belgrad Ormanları'ndan bu bölgeye su getiren şebekeyi yaptırdı. Şebekenin bir ucu bir su hazinesinde bitiyordu. Hazinenin hemen yanına 1732'de bir maksem inşa edildi. Depoya gelen su, bu maksemden çeşitli semtlere (taksim) ediliyordu. Zamanla bu sözcük, semtin ve daha sonraları kurulan meydanın ismi haline geldi.

     Bu maksemin sol tarafı; yani bugünkü Gezi Parkının olduğu yerde bir Ermeni Mezarlığı, hemen yanına Gümüşsuyu’na doğru ise Ayas Paşa Müslüman Mezarlığı oluştu.

     Bu alana ilk kışla I. Abdülhamit zamanında yapıldı. İlk kışla ahşaptandı ve Kabakçı İsyanı sırasında büyük tahribat gördü. Kışla, 1803 - 1806 yıllarında tekrar yapıldı. Mimarı Kirkor Balyan olarak bilinmektedir.

     1839 - 1861 yıllarında yapılan Mecidiye Kışlası ( İTÜ Taşkışla binası) ve hemen akabinde Gümüşsuyu Asker Hastanesi, 1870'lerde tamamlanan Gümüşsuyu Kışlası ile bölge bir çeşit Askeri Bölge haline geldi.

     Taksim'deki ilk siyasi ve toplumsal olay Topçu Kışlası’nda oldu. 1909'da 31 Mart Ayaklanması hemen yakınındaki Taşkışla’da başlamış ve Topçu Kışlası‘ndaki askerlerin katılımıyla büyümüştür. 24 Nisan 1909'da Hareket Ordusu'nun müdahalesiyle kışla topa tutulmuş, ayaklanma bastırılmış ancak kışla kullanılmaz hale gelmiştir. Kışlaya Mütareke döneminde bir süre Fransız’ların Senegal'li askerleri yerleşmiştir.

       1921'de gazeteci Sait Çelebi, kışlayı kiralayarak avlusunu futbol stadyumuna dönüştürmüştür. Türk Milli Futbol Takımı ilk milli maçını 26 Ekim 1923'de burada Romanya’ya karşı oynamış ve maç 2-2 berabere bitmiştir. 9 Eylül 1933'de stad kenarlarına dikilen direklerin arasına yerleştirilen donanma ampulleri ile aydınlatılır. Türk Futbol Tarihinin ilk gece maçı; Fenerbahçe ile Beyoğluspor arasında oynanır. Maçı Fenerbahçe 4-2 kazanır.

      Bu arada Gümüşsuyu'na doğru inen Ayas Paşa Müslüman Mezarlığı kaldırılır, alan imara açılır ve hızla apartmanlaşmaya başlar. Hemen akabinde Topçu Kışlası'nın talim yaptığı alanda imara açılır ve Talimhane ismini alır. Osmanlı döneminin ünlü Levanten Caddesi     “Cadde-i Kebir”  in ismi, “İstiklal Caddesi” olarak değişir.

      Su hazinesinin önündeki boşluğun bugünkü meydan haline gelmesindeki ilk adım, 1926'da Genç Cumhuriyet'in heyecanıyla atılır. Bu iş için daha önce Ankara'daki bazı Atatürk heykellerini yapmış olan İtalyan heykeltraş Pietro Canonica seçilir. Anıtın kaidesini yine İtalyan asıllı mimar Giulio Mongeri yapar. Anıtın bir yüzü Cumhuriyet Türkiye'sini diğer yüzü Kurtuluş Savaşı’nı simgeler. Cumhuriyet Türkiye’sinin simgelendiği taraftaki Atatürk’ün yanında ve arkasında bulunan bazı generaller merak konusu olmuştur. Burada Mustafa Kemal, İsmet İnönü, Fevzi Çakmak’la beraber iki Sovyet generali de betimlenmiştir. Biri Kliment Yefremoviç Varişilov diğeri, Mihail Vasilyeviç Frunze’dur. Anıt 8 Ağustos 1928'de TBMM Başkanı Kazım Özalp tarafından açılmıştır. Bundan böyle Taksim Meydanı Osmanlı döneminin devlet ricali ve halkın karşılaştığı en önemli meydanlar olan Sultanahmet ve Beyazıt Meydanları'nın işlevini yüklenecektir.

     Meydanın Ayas Paşa yönüne bir opera binası yapılması 1930'larda düşünülmüştür. Hatta bunun için uluslararası mimari bir yarışmada açılmıştır. Ama araya II. Dünya Savaşı'nın girmesi ile uygulanamadı. 1946'da inşaata başladıysa da bitirilemedi. 1953'de Bayındırlık Bakanlığına devredildi. 1956'da Mimar Hayati Tabanlıoğlu yönetiminde tekrar başlandı. 12 Nisan 1969'da İstanbul Kültür Sarayı ismiyle açıldı. Ancak 1970'de bir gösteri sırasında büyük ölçüde yandı. 8 yıl sonra 6 Ekim 1978'de Atatürk Kültür Merkezi (AKM) ismiyle tekrar açıldı. Günümüzde ise yenisi yaptırılmak üzere tekrar yıktırıldı ve inşaatı halen devam etmektedir.

       Meydan gerek bayram kutlamaları gerek toplumsal yaşamın ve kutlamaların odak noktası oldu. Herhangi bir olayı protesto etmek isteyen grupların İstiklal Caddesi’ndeki yürüyüşlerini anıta çiçek koyarak, bazen de konuşma yaparak bitirmeleri bir tür gelenek haline geldi.

       16 Şubat 1969 Pazar günü, böyle bir kitlesel gösteride ilk kez kan döküldü. Amerika’nın 6. Filo’sunun İstanbul’a gelmesini protesto etmek isteyen üniversite öğrencileri karşıt görüşteki grupların taşlı, sopalı ve bıçaklı saldırısına uğradı. Bir kişi bıçaklanarak, bir kişide ezilerek öldü. Bu olay siyasal tarihe “ Kanlı Pazar “ olarak geçti.

       Uzun bir süre meydan miting ve gösterilere kapatıldı. 1975'te tekrar serbest bırakıldı. 1 Mayıs 1977'de hınca hınç dolu kalabalığın üzerine mitingin bitmesine yakın, birkaç noktadan bilinmeyen kişilerce ateş açıldı. Çıkan kargaşada kaçışanlar, Kazancı Yokuşu’nun başında arıza yapan bir kamyonunda etkisiyle sıkışıp birbirlerini ezdiler. 30’dan fazla kişi öldü. Sonraki yıllarda sorunsuz kutlandıysa da, meydan 1 Mayıs için 1979'dan 2010'a kadar yasaklandı. Günümüzde ise 1 Mayıs gösterilerine kapalıdır. Meydanda en son Gezi Parkı olayları oldu. 2013'de Gezi Parkı’na kışlanın tekrar yapılmasını engellemek isteyen kitlenin protestoları, İstanbul'un birçok semtine ve Türkiye’nin bazı illerine yayıldı. 7 sivil 1 komiser hayatını kaybederken pek çok kişi yaralandı.

       Taksim Meydanı eğlence mekânları, önemli otelleri, alışveriş noktaları ve kültür yerleriyle turistik çekim merkezidir. Cumhuriyet'in simgesi İstanbul'un en önemli ve ünlü noktalarından bir tanesidir.

 Instagram: yilmaztas1907

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner23

banner24