Merhaba  Göktürk Gazetesi / Dergisi  Okuyucuları

Ben KOBİ ve Yatırım-Teşvik Uzmanı, Eğitmen, Proje Koordinatörü ve Kişisel Gelişim Uzmanı olup aynı zamanda GİRİŞİMCİ MENTORU “BAY GİRİŞİMCİ Ahmet KÖKNAR” ( tescillidir). Bundan sonraki süreçte sizlerle birlikte buradan ayda  bir kez dahi olsa da Devletimizin, Avrupa Birliği’nin ,Kırsal Kalkınma (İPART)’nın Destekleri, Teşvikleri, Hibeleri, Fırsatları ve Kariyer planları açısından hem mevcut KOBİ’lerimize, Esnafımıza hem de Girişimci adaylarımıza yönelik olarak bilgilendirme ve yönlendirme konularında “GİRİŞİMCİ VE GİRİŞİMCİ KÜLTÜRÜ” başlığı adı altında siz değerli Göktürk Gazetesi / Dergisi okuyucuları ile  birlikte bu heyecanı yaşayacağız.

     Bu ilk sayımızda konu başlıklı olması hasebi ile “GİRİŞİMCİLİK NEDİR VE GİRİŞİMCİLİK  KÜLTÜRÜ” deyince ne anlıyoruz, bu konuda bilgilendirme ile başlamak istiyorum.

Girişimcilik en basit manada bir iş becerilmesi anlamına gelmektedir. Girişimci İşletme ve iktisat alanında risk alan kişidir. Girişimcilik insanlığın var olmasından günümüze kadar devam etmiştir. Primitif çağda iki tane elma alıp bu ürünü satandan, modern çağda holding sahibi olana, kurumsal yapıda risk alan kişiden çobanlık yapan kişiye kadar herkes girişimci tanımına girmektedir. Hayatta girişimci olmayan insan yoktur. Bir çocuğun ilkokula başlamasından bir memuriyete girmesine kadar bütün bu süreçler girişimcilik sürecidir.

Bununla birlikte modern anlamda girişimci ticari alanda risk alan kişi anlamına gelmektedir. Girişimcilik metodolojik açıdan iki ana başlık altında incelenebilir. İstikrarlı girişimcilik ve istikrarsız girişimcilik. Girişimcilerde ortak nokta cesaret, hayal dünyasını pratiğe çevirebilme, kararlılık, iş geliştirebilme, açıkgözlülük olabilir. İstikrarlı girişimcilerde bu özelliklere ek olarak, her alanda hesabını kitabını bilme(rasyonalite), ileriyi görebilme, zekilik, insan sarraflığı, ayakları üzerine basma özelliği bulunmaktadır. Bu yönüyle istikrarlı girişimciler uzun vadede başarılı olmaktadır.

İstikrarsız girişimciler kısa vadede başarılı olmakta ancak uzun vadede başarırız duruma düşmektedir. Dünyada işlerini kısa vadede kaybeden(1-5 sene) insanların yüzde 80’i istikrarsız girişimcilik özelliğine sahiptir. Şayet sorumluluk taşımıyorsanız ve kendi işinizi doğru olarak yapmıyorsanız, kısacası her alanda işinize sahip değilseniz siz bir istikrarsız girişimcisinizdir. Eğitim seviyeniz yüksekse bu özelliği kurumsal yapıda alabilirsiniz.

Girişimciliği net bir tanımın sınırları içine yerleştirmek oldukça zor. İlk kez ortaçağda kullanılan bu kelimenin ‘entreprendere’ kökünden geldiği yani ‘iş yapan’ anlamına geldiği görülüyor. Bu tanım zaman içinde değişti, gelişti ve özellikle 20. yüzyılda daha çok risk alma, yenilikleri yakalama, fırsatları değerlendirme ve tüm bunların hayata geçirilme süreci olarak anlamlandırılmaya başladı. Bu tanımdan da anlaşılacağı gibi girişimcilik sadece kişinin kendi işini kurması değil, mevcut işini revize etmesi veya yeni bir sektöre açılması olabilir. Örneğin, yıllardır sektörde olan bir malın üretimine geçilmesi bir girişimcilik örneği değil, fakat sektördeki diğer malı farklılaştırarak sunmak bir girişimcilik.