Herkese merhabalar,
“Gezi yazılarının en güzeli, yol gösterip iyi önerilerde bulunandır.” demiş miydi atalarımız bilmem ama ben diyorum lütfen kayıt altına alınsın.
Size ülkemizin yine şahane bir köşesinden bahsedeceğim bu ay. Her seyahat yeni bir hikaye ama bazıları eve gitmek gibi. Ev gibi samimi, huzurlu ve mutlu. Her yıl gider yine de özlerim işte. Öyle güzel Bozcaada. Yunan mitolojisindeki adıyla Tenedos.
Türkiye’nin 3. büyük adası
İnsanı eski zamanlara götüren sokakları, zamanın nasıl geçtiğini anlamayacağınız, gözünüzü, ruhunuzu güzelliklerle doldurup arındıran kısaca mest olacağınız bir hafta sonunu garanti eder size. Doğa ve gezmeyi sevmeyen küçük çocuğunuz varsa sıkılabilir, dip not olarak aklınızda olsun.
Bozcaada, İstanbul’dan 400 km uzaklıkta.Tekirdağ üzerinden Gelibolu buradan feribotla önce Lapseki, Lapseki’den de Geyikli ve Geyikli-Bozcaada feribotu ile yaklaşık 30 dakika da Ada’dasınız.
Bozcaada’ya vardığınızda soluduğunuz hava ve daha ilk adımda sizi karşılayan duvar resimleri, renkli sandalyeli kafeler, renkli ahşap panjurlu evleri görünce Türk mahallesinin ahşap dokulu evlerini, tüm sokakları ve kapıları görmek isteyeceğinizden eminim. Seviyorsanız yüzlerce fotoğraf çekeceğiniz de garanti.
Ada ya varınca mutlaka Rum Mahallesi’nin Arnavut kaldırımlı, nostaljik evli sokaklarını, Meryem Ana Kilisesi, Bozcaada Kalesi, Şarap Fabrikaları, Ayazma Manastırı görülmeli ve gün batımını bir kadeh şarap eşliğinde Rüzgar Gülleri & Polente Feneri’ nde izlemelisiniz.
Kalabalıkta gezmeyi sevmeyenler, Bozcaada’ya benim de yaptığım gibi sezon dışı gidebilir.
Sezonda gidecekler için plaj önerilerim arasında ada içinde yer alan, Poyrazda ve ada halkının tercih ettiği Lodosta var. Amaç sadece denize girmek değil de ada güzelliklerini keşfetmek ise; Ayazma Plajı, Habbele Plajı, Beylik Koyu, Akvaryum Koyu önerimdir.
Gelelim yemek konusuna... Sadece tercih ettiğim yerleri önermek istiyorum, çünkü seçenek oldukça fazla Ada’da. Çiçek pastanesinde kahvaltı, Veli Dede’den kurabiye (mutlaka yenilmeli ve hatta bir kutu dönüş yolu için alınmalı) Ada'm Bozcaada’da öğlen yemeği, Madam Niça Bahçe ve Vahit’in Yeri’nde akşam yemeği yenmeden dönülmemeli. Ayrıca ara sokaklarda kadın eli değen Ege lezzetlerini sunan irili ufaklı bir çok mekan var, rastgele tercih edebilir hem ekonomilerine destek olmuş hem de yerel lezzetleri tatmış olursunuz. Ahh yazarken ruhum uçtu gitti Ada’ya Son olarak konaklama fikrimi de beyan edeyim. Bence Ada’da butik otelleri tercih edin ki hem merkezde hareketin ortasında kalın, hem de yaşanmışlık ruhunu soluyun çok iyi geliyor. Aa bu arada hâlâ “Bir Küçük Eylül Meselesi” filmini izlemediyseniz gitmeden önce izleyin derim.
Sağlıcakla kalın, iyi tatiller...
