Beklenti ise 200 baz puanlık bir indirimdi. Merkez Bankası’nın faiz indirimlerine devam etmesiyle birlikte kredi ve mevduat faizlerindeki seyir de merak ediliyor. Peki yıl sonu için beklenen oranlar neler? Ekonomist Belgin Maviş faizlerle ilgili süreci tek tek açıkladı. İşte detaylar...

Kredi ve mevduat faizleriyle ilgili yıl sonu tahmini

Temmuz ayı sonrası TCMB’nin faiz indirimine başlamasıyla birlikte özellikle bankalarda taşıt, ihtiyaç, tüketici ve konut kredilerinde de faiz oranları düşüşe geçti. Eylül ayında konut kredilerinde oranlar %2.69 seviyesine kadar inerken, taşıt kredilerinde %2.90 seviyelerini görüldü. İhtiyaç kredilerinde faizler de %3.00 civarında şekilleniyor.

Bir ara %53 seviyelerine kadar yükselen mevduat faizleri ise %49.00 seviyelerine indi. Bankalarda ağırlıklı oranlar %43-49 seviyelerinde değişkenlik gösterirken, Merkez Bankası’nın son kararının ardından kredi ve mevduat faizlerinde düşüşün devam edip etmeyeceği merak ediliyor.

‘FAİZ ENFLASYON POLİTİKASIYLA UYUMLU’

Peki faiz indirimi kredi ve mevduat faizlerini nasıl etkiler? Yıl sonu için kredi faizlerinde öngörülen oran ne? Konuyla ilgili merak edilenleri milliyet.com.tr’ye değerlendiren BLG Finansal Danışmanlık Kurucu Ortağı Belgin Maviş şu ifadeleri kullandı: “TCMB kararı için beklentiler 200 baz puandı, benim şahsi beklentim ise 300 baz puandı. Tam ortası olan 250 baz puanlık indirimle %40.50 seviyesine çekildi.

Son gelen enflasyon rakamına baktığımızda yıllık %32.95, politika faizimiz %40.50 seviyesinde. Dolayısıyla aradaki bandı koruyor. Asıl burada önemli olan Merkez Bankası’nın faiz koridoru tarafındaki yapmış olduğu indirimler seviyesiydi. Bu da oldukça önemliydi. Merkez Bankası’nın enflasyon politikasıyla uyumlu, büyümeye doğru yönelen bir politikaya geçtiğini görüyoruz.

GÖZLER KREDİ FAİZLERİNDE! DÜŞÜŞ OLUR MU?

TCMB kararının kredi faizleri üzerinde etkili olması gerekir. Mevcutta baktığımızda kredi faizleri tarafında %3’ler seviyesinde bir yapılandırma süreci görüyoruz. Yeni kredi verilmiyor vade 48 aya yükseltildi ve yapılandırmadaki kullanılan kriterlere bir düzenleme getirilmişti. Ancak yeni kredi verme noktasında şu anda Merkez Bankası’nın faiz indirimi adımı sonrasında BDDK’nın da adım atması lazım. Yeni kredilerin açılmasına olanak tanınması gerekiyor.

KARAR SONRASI MEVDUAT FAİZLERİNDE NE KADAR DÜŞÜŞ OLUR?

Mevduat faizlerinde çok yüksek bir dönemi geride bıraktık. Bu Türk lirasının değerlenmesi ve Türk lirasının carry trade fırsatı vermesiyle yabancının mevduat tarafında portföylerde yerini almasını sağladı. Tabi ki yüksek faiz ortamı enflasyonu baskılama süreci açısından baktığımızda mevduat faizi tarafındaki yükseklik sürdürülebilir değildi.

Nitekim KKM’nin tarihe karışması sonrasında mevduat faizi tarafında bir geri çekilme hareketini izledik. Piyasada şu anda en yüksek faiz %49 ancak bunu çok az banka veriyor. Bant aralığı olarak bakacak olursak %43 ile %46 bandında bir faiz veriliyor. 250 baz puanlık indirim sonrasında mevduat tarafındaki faiz oranı biraz daha düşecektir.

Burada önemli olan mevduat tarafındaki faizin tüketici tarafındaki hareketliliği sağlaması için yatırımlar tarafındaki hareketliliği sağlaması için enflasyonla uyumlu olarak %40’ın altına çekilmesi gerekiyor. Bu biraz daha zaman alacaktır. Bir sonraki faiz indirimine kadar olan süreç içerisinde biz mevduat tarafında ortalamalarda %42-44 bandına doğru geri çekilmeyi görebiliriz.

KREDİ VE MEVDUAT FAİZLERİ İÇİN YIL SONU TAHMİNİ!

Yıl sonu için OVP’de de baktığımızda enflasyonda eğer biz %30’un altında rakam bekliyorsak mevduat faizi tarafında da %40’ın altında bir faiz oranıyla yılı tamamlamamız gerekiyor. Benim buradaki beklentim de %38-40 bandında kredi bir mevduat faizi olabilme ihtimalidir.

Krediler tarafına bakacak olursak BDDK’nın yeniden yapılandırmalarla ilgili bir prosedür değişikliği olmuştu. Bununla birlikte yeni kredi alabilme kapılarının açılabilmesi için de ülkenin büyüme hedefleri ile uyumlu olması açısından Türkiye KOBİ’ler ve konut sektörü ile büyüyen bir ekonomiye sahip. Dolayısıyla konut kredi faizlerinde kademeli olarak öncelikle %2.60 seviyesinin altına gelmesi gerekiyor. Taşıt kredilerinde otomotiv sektörünün hareketlenmesi için buradaki kredilerin hem vadesinin hem de kredi faiz oranlarının kademeli olarak %2.60 seviyesine doğru gerilemesi gerekiyor.

İhtiyaç kredileri tarafında ise yeni kredi verme noktası kapalı olmakla birlikte yapılandırma süreçlerinde bir değişim olmuştu. Yeni tüketici kredileri tarafında musluğun açılması ve oranların yeniden kabul edilebilir seviyelerde olması açısından baktığımızda %2.65 seviyesine kadar bir geri çekilme hareketi olması gerekiyor ki istenen canlılık olabilsin. Bu yıl sonuna kadar olabilecek tahmini öngörülerdir. Majör bir bozulma olmadığı taktirde bu seviyeleri görebiliriz.”