Zeynep İlkgün Röportaj

Müzik piyasasından Zeynep İlkgün ile güzel bir sohbet gerçekleştirdik

01 Mart 2018 Perşembe 16:14
5582 Okunma
Zeynep İlkgün Röportaj

Zeynep İlkgün müzik piyasasına adımını ilk kez atarken günümüzde starların bile yapmakta zorlandığı 10 şarkılık bir albüm çıkararak cesaret örneği gösterdi. Bununla da yetinmeyip çıkardığı ilk albümünden 2. şarkısını kliplendirerek çalışan kadının gücünü göstermeye devam etmekte. Ben de müzik piyasasının yeni ama en çalışkan isimlerinden biri olmaya aday olan Zeynep İlkgün ile hem ilk albümünü, hem de özel hayatını konuştum. Röportaj sonunda Zeynep'in ilginç bir yeteneğini de keşfettim.

Zeynep İlkgün

"İÇİME SİNMEYEN HİÇBİR ŞARKIYI SESLENDİRMEDİM"

Röportaja klasik ama herkesin merak ettiği bir soruyla başlamak istiyorum. Zeynep İlkgün nasıl biridir?

Duygusal, samimi ve eğlenceli biri.

Peki müzikle yolunuz nasıl kesişti?

Kendimi bildim bileli içimde müzik hiç susmadı. Hatırladığım kadarıyla 4 yaşımdan beri mırıldanıyorum.

4 yaş çok erken yahu, aileniz müzikle ilgilenmenize şaşırdı mı? Tepkileri ne oldu?

Çok küçük yaşlarımdan beri şarkı söylediğim için şaşırmadılar. Hatta müzik kulağımı keşfettikleri için piyano ve rahmetli Erdem Siyavuşgil'den şan dersleri aldırarak destek oldular. Tabii bunlar hobi boyutunda başladı ama profesyonel olarak şarkı söylemeye başladığımda da destek oldular.

Ya müzikle uğraşmasaydınız, hangi meslek dalını neden tercih ederdiniz? Hiç düşündünüz mü?

Müzikle uğraşmasaydım mezun olduğum reklamcılık alanında kariyerime devam ederdim ya da güzel sanatların bir başka dalında çalışırdım.

"İlk Gün Gibi" adını verdiğiniz albümünüzde soyadınız ön planda, belli bir sebebi var mı?

Bu albümümde Sezen Aksu'nun İlk Gün Gibi adlı şarkısını seslendirdim. Bu şarkının soyadımla ve ilk albümümle uyumu öyle güzel ki; bu yüzden adının da İlk Gün Gibi olmasını istedim.

Hayalinizde nasıl bir albüm vardı ve albümünüz hayallerinize hitap ediyor mu?

Ben Türk Sanat Müziği'ni, sözlerini ve nağmelerini çok seven; günlük yaşamımda da pop müzik dinleyip söyleyen bir insanım. Pop müzikte de tam batı ve dümdüz şarkılardansa. alaturka nağmeler içeren şarkıları seviyorum. Bunu net hissedebileceğiniz bir albüm hazırladım. Hatta albümde bir de çok sevdiğim Türk Sanat Müziği şarkısı, söz ve müziği Mutsel Öztürk'e ait olan Elveda'yı da söyledim. Beni yansıtan, içime sinmeyen hiçbir şarkıyı seslendirmediğim bir albüm bu. Başkası da yapmış olsaydı bu albümü kesinlikle almak ve dinlemek isterdim. Herkes de bu mantıkla albüm yapmalı bence. Ben şu tarz müziği seviyorum ama dinleyici şu tarz müziği seviyor, onu yapalım demek bana son derece samimiyetsiz ve başarısız görünüyor.

Zeynep İlkgün

Evet, albümü ilk dinlediğimizde bu özeni hissediyoruz çünkü Türk pop müziğinden, sanat müziğine kadar her tarza hitap eden şarkılarınız var, Zeynep’in ruh hali genel olarak nasıldır?

Ben oldukça duygusal, bir o kadar da eğlenceli ve enerjik bir insanımdır. Bu yüzden Türk Sanat Müziği ve pop müzik beni ve ruh halimi en iyi yansıtan iki müzik tarzı.

"GÖKHAN ÖZEN SINIF ARKADAŞIMDI"

Albümünüz için birbirinden değerli isimlerle çalıştınız. Şunu da çok merak ediyorum; albümünüz üzerine çalışırken sizi büyüleyen bir an oldu mu ya da çalışmaktan keyif aldığınız isim?

İlk albüm, ilk profesyonel müzik heyecanı çok güzel bir duygu. Şarkıları seçmek, stüdyoda özenle seslendirmek, ilk düzenlemelerini duyduğum an, hepsi çok değerli anlar. Ama Tolga Kılıç'ın düzenlediği albümün ilk şarkısı Sana Helal Olsun'un canlı stüdyo kayıtlarında Gündem Yaylı Grubu'yla, altı kemanla yaylı kayıtlarını aldığımız anı unutamam. İçimde dev bir coşku olmuştu, çok sayıda keman sesi beni hep mest etmiştir.

İlk klibinizi Gökhan Özen şarkısına çektiniz. Gökhan'la yollar nasıl kesişti ve neden bu şarkıya klip çekmek istediniz?

Gökhan Özen her zaman dinlediğim ve müziğini de, kişiliğini de çok sevdiğim bir sanatçı. Onunla ilk karşılaşmamız Bilgi Üniversitesi'nde okurken psikoloji dersinde sınıf arkadaşı oluşumuz.Yıllar sonra albümüm için repertuar aşamasına geldiğimde de mutlaka bir şarkısını seslendirmek istedim. O da bana güzel şarkılarını dinletti ve içlerinde Son Karar beni en etkileyeni oldu. İlk çıkışımı ve ilk klibimi de bu şarkıyla gerçekleştirmek tereddütsüz bir karar oldu benim için. Hem duygulu hem de güzel tempoda bir şarkı benim için.

Soner Arıca’nın şarkısına çektiğiniz ikinci klibinizde bizleri neler bekliyor, şaşıracak mıyız? Klip çalışması nasıl geçti?

Soner Arıca'ya ait olan, birlikte seslendirdiğimiz Çok Özledim şarkımıza, geçtiğimiz hafta Roma'da ikinci klibimizi çektik. Sette olmak yerine her sokağı tarih kokan, adeta bir açıkhava müzesi olan güzel Roma'da şarkımızı seslendirmenin görsel olarak çok güzel ve farklı olduğunu düşünüyorum. Çok keyifli geçti çekimler, hava da muhteşemdi şansımıza. Yönetmenimiz Gökhan Özdemir, fotoğrafçımız Ufuk Eral da başarılı ve titiz insanlar. Tam bir ekip, arkadaşlık ve sanat ruhu taşıyan bir çalışma olduğunu düşünüyorum. Umarım izlediğinizde sizler de beğenirsiniz..

Albümünüzden slow bir şarkıya klip çekmeyi düşünüyor musunuz?

Slow olarak söz ve müziği Sezen Aksu'ya ait olan İlk Gün Gibi adlı şarkımı da çok seviyorum ve kliplendirmeyi istiyorum.

Eminim ki her şarkınız özeldir ama albüm çalışmanızda sizi etkileyen ya da yeri ayrı olan bir şarkı var mı?

Söz ve müziği kıymetli, güzel kalpli Erol Özdamar'a ait olan Sana Helal Olsun ilk seçtiğim, stüdyoda ilk seslendirdiğim şarkı olduğu için ve nağmelerine bayıldığım için yeri bir başka bende. Bu yüzden de albümün açılış şarkısı olmasını ben istedim.

HAYALİM AJDA PEKKAN VE EMEL SAYIN KARIŞIMI BİR İNSAN OLMAK

Müzik piyasasında hangi isimleri beğeniyorsunuz?

Aklıma ilk gelenler Sezen Aksu, Ajda Pekkan, İbrahim Tatlıses, Müzeyyen Senar ve benim için en en önemlisi Selami Şahin'dir. Detaylandırmak gerekirse çok büyük müzisyen, çok kıymetli söz yazarıdır Selami Şahin; büyük hayranıyım. İbrahim Tatlıses de eşsiz, çok lezzetli sese sahip bir sanatçı. Yakın ve yeni dönemden de Gülşen'i, Fettah Can'ı, Buray'ı, Mabel Matiz'i çok anlamlı ve değerli buluyorum.

Fransızca şarkıları dinleyip söylemeyi de çok severim. Edith Piaf muhteşemdir örneğin. Dünyanın gelmiş geçmiş en muazzam sesi bence Yves Montand'dır. Les Feuilles Mortes'u dünya üzerindeki hiçbir insan onun gibi söyleyemez.Müzik piyasası içinde değerlendiremeyiz ama klasik müzik de severim Pachelbel'in Canon'uyla uyuyup, uyanabilirim. Son nefesimi verirken o eseri dinleyebilirim.

İdolünüz var mı?

İdolüm olarak Ajda Pekkan ve Emel Sayın karışımı bir insan olmak diyebiliriz. İkisini de çok severim hayranlıkla izlerim, dinlerim. İkisi de kibar, güzel, bakımlı, başarılı ve son derece hassas insanlar.

Çalışmak istediğiniz isimler kimler?

Bundan sonraki çalışmalarımda Gülşen'le, Fettah Can'la, Zeki Güner'le de çalışmayı çok istiyorum.

Müzik sizin için nedir?

Birçok yerde, sosyal medya hesaplarımda fransızca "La musique est ma vie" yazarım. "Müzik benim hayatım" anlamına geliyor. Müziksiz bir dünyada hiçbir kötü şeye katlanamazdım, hiçbir güzel anı taçlandıramazdım. Nefesimdir müzik.

Zeynep İlkgün


"AŞK DEĞERLİDİR AMA AYNI ZAMANDA ÇILGIN VE DALGALIDIR"

Aşkla aranız nasıl? Albümdeki şarkılarınızın genel atmosferi gibi aşk hayatınız da buhranlı mı?

Aşkın tüm hayatımdaki anlamı çok güzel ve değerli ama çılgın, dalgalı, bolca acı da içeren bir duygu olduğu da kesin. Bazı dönemlerimde dalgalı bir ruh halim olduğu için fazlaca huzur içeren, çok dengeli bir sevgi türünün bana göre olduğunu düşünmüyorum. Huzur arayan tutarlı ruhlara sevgiyi, dalgalardan hoşlanan özellikle sanatçı ruhlara aşkı öneririm.

Peki karşı tarafta en sevdiğiniz özellik nedir?

Zeka,renklilik ve merhamet.

Karşı tarafta tahammül edemeyeceğiniz özellik nedir?

Kibir ve ukalalık.


Aşk mı, iş mi?

Kesinlikle aşk. Müzik de aşkım mesela. Kaydedince, maddi kazançla yapınca adı iş oluyor garip bir şekilde. Bana hep garip gelir bir sanatçının deli gibi çalışıyorum, çok yoruluyorum vs. demesi. Sanatı aşkla yapan gerçek sanatçı ruhlar için söylüyorum: "Severek, aşkla yaptığımız bir şeyin maddi bir getiri sağlaması bir mucize gibi, Allah'ın biz sanatçı ruhlara bir yaşam armağanı gibi..." Kendime de sanatçı ruh diyorum çünkü sanatçı olunmaz, sanatçı doğulur düşüncesine inanırım. Doğduğumdan beri sanatla nefes alıyorum, sanatla bakıyorum hayata. İş ve parayı hiç hiç anlamıyorum dolayısıyla.

"BİRÇOK SANATÇININ TAKLİDİNİ YAPABİLİRİM"

Peki sizi sevenler için sahne çalışmalarınız olacak mı?

Evet bu aralar konuştuğumuz, canlı performans göstereceğim sahne projelerimiz var. En yakın zamanda diliyorum.


Başka planlarınız, projeleriniz var mı?
Haldun Dormen, Can Gürzap, rahmetli Haluk Kurtoğlu, Yalçın Boratap gibi değerli hocalarla çalıştım, tiyatro ve sunuculuk geçmişim de var ve birçok sanatçının taklidini yapıyorum. Canlı performansla şarkı söylemeyi tiyatro ve şovla birleştirmek istediğim sahne ve televizyon projelerim var. Dilerim en yakın zamanda gerçek olur.

Zeynep İlkgün

Göktürk Dergisi

Son Güncelleme: 06.03.2018 12:32
Anahtar Kelimeler:
RöportajZEYNEP İLKGÜN
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner23

banner24