Herkesin dilinde. Başarısı tartışılmaz. Mardin’i dünyanın gözdesi haline getirdi.
*
Burası Türkiye.
Hiçbir başarı, en azından yıpratma çabalarına maruz kalmaktan kurtulamaz. En saçma, en uydurma, en zorlama gerekçelerle de olsa mutlaka çeşitli saldırılara uğrar.
Uzak Şehir de bundan payını aldı. Söz konusu olan görüp görülecek en aşağılık iftira olmasaydı belki söz etmeye değmezdi.
*
Kara propaganda yapan, buradan yürümeye çalışan biri var.
Sosyal medyada dizinin bir sahnesinde kullanılan kostümleri bahane ederek dizinin Filistin duyarlılığını sorgulamaya çabalıyor.
Dizinin yapımcıları, oyuncuları, emekçileri... İşte buna isyan ediyorlar.
*
Uzak Şehir yapımcılarını arayıp bu konuyu sordum.
Bana anlattıkları şunlar:
*
“Dizimizin bir sahnesinde kullanılan kostüm renkleri üzerinden haksız bir gündem oluşturma çabası bizi çok üzdü.
O sahnedeki oyuncumuz, kısa bir süre önce ‘Filistin’e Özgürlük’ mesajı verdiği paraşüt atlayışıyla gündeme gelen bir oyuncudur.
Sadece bu bile bizim Filistin ve Gazze duyarlılığımızın bir göstergesidir.
Tamamen gerçeklikten yoksun bir itham üzerinden bize, ailelerimize, yakınlarımıza ve tüm dizi ekibine hakaretler ve küfürler edildi.
Gazze gibi insani bir konuda duruşumuz tabii ki başta kadınlar ve çocuklar olmak üzere masum insanların hedef gözetilmeksizin katledilmelerini lanetlemektir.
Bunu ifade etmek durumunda kalmayı bile kendimize yediremiyoruz, bu bizim için bir hakarettir.
Açıklamayı yapmamızın tek nedeni ise içtenlikle hassasiyet gösteren tüm izleyicilerimize duyduğumuz saygıdır.”
*
Bu açıklamaya rağmen dururlar mı? Pek sanmıyorum.
Çünkü bunu yapanların derdi Filistin, Gazze değil. Uzak Şehir’in popülaritesinden yararlanmak.
KAYMAKAM TUĞÇE ORHAN’I YENİ YENİ KEŞFEDENLER VAR
“Kaymakamlık koltuğunda 68 kadın.”
- Yamaç paraşütçüsü: Dilara Şenoğlu.
- Sorbonne mezunu: Fatmagül Dalmış.
- Cinayete kurban giden kadınları temel sorun haline getiren: Zeliha Uz.
- Mülkiye mezunu: Hatice Rüveyda Kahraman.
- ODTÜ mezunu: İdil Özdemir Doğan.
- Şırnak’tan Çameli’ne atanan: Kübra Eroğlu.
Ve daha niceleri.
Bu arada listede uzun sarı saçlarıyla meşhur masal kahramanı Rapunzel’e benzetilen, o dönem görev yaptığı Bolu Seben’de teyzelerin gözdesi haline gelen Tuğçe Orhan da vardı.
Tuğçe Orhan, Bolu Seben’den Samsun Ladik’e atandı.
Ve bu atama nedeniyle sosyal medya tarafından keşfedildi.
Fakat bu öyle bir keşif ki...
Sadece fiziksel özelliklerine indirgenmiş, yani tam sosyal medyaya yakışır bir keşif.
Tuğçe Orhan’ı üç yıldır izliyoruz. Tuğçe Orhan denildiğinde aklımıza gelenler şunlar:
Hiç durmadan çalışır, sürekli sahalardadır, en ücra köylerden çıkmaz, teyzelerin gözdesidir, hiçbir ayrımcılık yapmaz.
Yani kaymakamlık mesleğinin gerektirdiği özveriyle dopdoludur.
Kısacası...
Şahidiz, şahidiz, şahidiz:
Tuğçe Orhan, fiziksel özelliklere indirgenecek bir kaymakam değildir.
AK PARTİ’NİN ATATÜRK’LÜ CUMHURİYET KUTLAMASI
Önce Atatürk sesleniyor filmde.
Kendi sesinden şöyle diyor Atatürk:
“Milletimizi en geniş refah vasıta ve kaynaklarına sahip kılacağız.”
Ardından “en geniş refah vasıta ve kaynaklarının” görüntüleri giriyor devreye:
TOGG, hızlı tren, Yusufeli Barajı, Kaan, Çanakkale köprüsü, yerli savaş gemileri, yerli helikopterler, İstanbul Havalimanı falan.
Sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sesi duyuluyor:
“Cumhuriyet’e ve Gazi’nin hatırasına sahip çıkmanın en somut ifadesi: Bu ülkeye ve millete verdiğiniz hizmetler, yaptığınız eserler ve kazandırdığınız değerlerdir.”
Yani film diyor ki:
Atatürk’ün hedeflerini biz gerçekleştiriyoruz, diğerleri edebiyatını yapıyor.
- Atatürk’le kurduğu “doğru” ve “düzgün” bağlantı açısından.
- Mesajını çok başarılı biçimde vermesi açısından.
- Hizmete ve esere odaklanması açısından.
- Cumhuriyet’i yaşam biçimi dayatma mekanizması olmaktan çıkarması açısından.
AK Parti’nin Cumhuriyet’i kutlama filmi, çok ama çok başarılı bir film olmuş.

SONSUZ İTİMAT TELKİN EDEN İSİMLER
- NUMAN KURTULMUŞ: Meclis’te “Terörsüz Türkiye” için oluşturulan komisyona iyi ki Numan Kurtulmuş başkanlık ediyor. Onun dirayeti, onun ağırbaşlılığı, onun diyaloğa açık tavrı, onun sakinleştirici etkisi olmasa... Bu komisyon buraya kadar gelemezdi. İyi ki Numan Kurtulmuş o komisyonun başkanı.

*
- MEHMET GÜLLÜOĞLU: AFAD’ın başkanlığını yürütürken çok başarılı işler yapmıştı Mehmet Güllüoğlu. Şimdi de yeni kurulan “Filistin İnsani Yardımlar Koordinatörlüğü”nün başına getirildi. İnsanlık vicdanının en önem verdiği konunun Mehmet Güllüoğlu’na emanet edilmesi doğru bir karar.

DAVUTOĞLU KIZMAZSA BİR ŞEY SÖYLEYECEĞİM
Ahmet Davutoğlu şöyle demiş:
*
“Başbakanlığı bıraktım. Bir iki hafta sonra Ulu Cami’de bir kalabalık beni karşıladı. Biri kalabalığı yarmaya çalışıyordu. Korumalara ‘Bırakın gelsin’ dedim. ‘Bir şey soracağım’ dedi. ‘Sor’ dedim. ‘Ben 30 senedir muhtarım, muhtarlığı bırakamadım. Siz bir anda başbakanlığı nasıl bıraktınız’ dedi. Ben nefsimi ayaklar altına aldım. Yine alırım.”

*
Davutoğlu kızmazsa... Kendisine minik bir itirazım olacak.
*
O muhtar, 30 yıl muhtarlıktan vazgeçmiyorsa...
Mahallesinin ahalisinden 30 yıldır destek alabildiği içindir.
*
Davutoğlu bir anda başbakanlığı bırakıyorsa...
Bunun tek nedeni: Başbakanlığını Recep Tayyip Erdoğan’a borçlu olmasıdır.
Yani olay...
Nefsin ayaklar altına alınma olayı değildir.
Yani olay...
Nefsin ayaklar altına alınmasından başka çıkar yol kalmaması olayıdır.


