Tarık Tufan’la “Kendine Geç Kalmak”

Eyüpsultan Belediyesi, Ebu Eyyub El Ensari’nin diyarı Eyüpsultan’da vatandaşlara Ramazan Ayı’nın coşkusunu yaşatmak ve bu mübarek ayın maneviyatına uygun olarak geçirebilmeleri için birbirinden özel etkinliklere imza atıyor.

07 Mayıs 2022 Cumartesi 12:00
570 Okunma
Tarık Tufan’la “Kendine Geç Kalmak”

Teravih namazı sonrası ise Zal Mahmut Paşa Külliyesi'nin avlusunda kültür, sanat, edebiyat ve müzik dünyasının önemli isimleri Ramazan Sohbetlerinde vatandaşlarla bir araya geliyor.

Selahattin Kocaaslan’ın moderatörlüğünde gerçekleştirilen Ramazan Sohbetlerinin konuğu Modern Türk Edebiyatı’nın önemli yazarlarından Tarık Tufan oldu. Eyüpsultan Belediye Başkanı Deniz Köken’in de katıldığı “Geç kalmak” konulu söyleşide Tarık Tufan, iletişimin en güçlü olduğu dönemde insanların yalnızlaştığını ifade ederek şunları söyledi:


 

İLETİŞİM ÇAĞINDA İNSANLAR DAHA DA YALNIZLAŞTILAR”

“Bize dediler ki bu yüzyıl iletişim yüzyılıdır, yani artık bir insan herkesle dilediği her an iletişime geçebiliyor. Eskiye nazaran insanların artık bir başkasıyla iletişim kurması kolaylaştı. Herkes birbiriyle çok rahat konuşacak. Gerçekten de istediğimiz herkese görüntülü ulaşıyoruz. Fakat bir sorun var. İletişimin en güçlü olduğu zamana geldik ama herkes yalnız. Oğlu kızı gelmiyor adamın yanına, kardeşini aylardır haftalardır görmüyor, damadı gelini adımını atmamış eve son bir senedir, komşular ayıp olur diye birbirine inip çıkmıyor, kimse birbirinin evine adım atacak kadar samimi değil artık. İnsanlar görüşmek için kafelere davet ediyorlar birbirlerini, birbirlerinin sesini bile duymuyor artık sadece yazıyorlar. Sesini, yüzünü, nefesini, kalp atışını, iç çekişini duymadığın, görmediğin bir insanla nasıl iletişim kurabiliyoruz acaba. Nasıl oluyor da bu yüzyıl yaşadığı insanlık tarihinin en güçlü iletişim yüzyılı olabiliyor. Niye o zaman herkes bu kadar yalnız; çünkü kimse kimseyi gerçekten dinlemiyor. İnsan insanın zehrini alır derler ama insan insanın zehrini whatsaptan, instagramdan, twitter’dan almaz ki. Zehrini yüz yüze geldiğinde, sesini duyarak kalbini hissederek alır. Demek ki mesele zannettiğimiz kadar iyi değil, bir şeyleri kaybediyoruz. Ve o kaybettiğimiz şey insanlığımızın bir parçası.”


 

BU KADAR HIZLI BİR HAYATA İNSANIN RUHU YETİŞİR Mİ?”

Hayatın artık hızlı akmaya başladığını ve insanların kendilerine bile vakit ayıramadığını, bu yüzden değil hayata kendine bile geç kaldığını dile getiren Tufan, sözlerine şöyle devam etti: “Hayat artık hızlanmaya başladı, birbirimize bile vaktimiz yok. Bu kadar hızlı bir hayata insanın ruhu yetişir mi, insanlar bu yüzden değil hayata kendine bile geç kalmıştır artık. Çünkü kendisiyle bile yüzleşecek zamanı yok. Kimse kendisine tek bir soru sormuyor. Ne yapıyorum ben, bir durayım düşüneyim demiyor. İnsanın kendisine zamanı olmaz mı gerçekten. Peki bu zihin sürekli nelerle meşgul. Birine seni seviyorum demek için dursak, diyor ki durma tıkla sadece, kırmızı bir kalp yaptım o anlar zaten diyor. Bizi bir kırmızı kalbe sıkıştırdılar. Halbuki seni seviyorum demenin bin değişik yolu var. İnsanın yanındakine üşüyor musun diye sorduğunda, ya da karnın aç mı diye sorduğunda bu seni seviyorum demektir aslında. İnsanlar iyiliğin kendisinin peşine gitmektense, iyiliğin gösterisini tercih ediyorlar.”

Göktürk Dergisi

Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner23

banner24