Biraz sizi tanıyalım.

İzmir’de doğdum. Erken yaşlarda matematik ile ilgilenmeye başladım. Ortaokul ve lise yıllarımda TÜBİTAK destekli hem ulusal hem de uluslararası yarışmalarda ödüller aldım. 2001 yılında ODTÜ Matematik bölümüne girdim, iki yıl okudum, daha sonra kendi kariyer rotamı tekrar çizip psikoloji bölümüne geçtim. Bu benim için hayatımda bir dönüm noktası oldu. Mezuniyet sonrası endüstriyel psikoloji alanında çalışmalar yaptım. Kariyer analizleri üzerine hem danışmanlık çalışmalarım oldu hem de aldığım yazılım eğitimleri ile kendi online envanterlerimi geliştirdim. Türkiye’deki iş hayatını ve eğitim imkanlarını yeterli görmeyerek 2009’da Amerika’ya yüksek lisans eğitimi için gittim. Drexel Üniversitesi’nde ‘Yüksek Öğrenim Yönetimi, Kariyer ve e-Eğitim’ üzerine yüksek lisans eğitimi aldım. Aynı süre zarfında Harvard, UCLA gibi okullardan eğitim koçluğu üzerine eğitimler aldım ve 2010-2016 arasında kurucusu olduğum College Coach markası altında Manhattan’da öğrencilere yönelik bireysel eğitim koçluğu çalışmaları yaptım. 2016 yılında ailevi sebeplerle doktoramı yarım bırakarak Türkiye’ye döndüm ve College Coach markası altında, Acıbadem ve Göktürk ofislerinde koçluk hizmetlerini vermeye devam ediyorum. İki oğlum var.

Yurt dışı eğitim ve kariyer koçluğu çalışmalarınızdan biraz bahseder misiniz?

Aslında eğitim koçluğu kavramı -biraz da eğitim sistemine bağlı olarak- hala oturmuş değil Türkiye’de. Yurt dışında daha çok bireyin kişisel gelişimine önem verildiği ve sınav sistemlerine bağlı olmaksızın öğrencilere bireysel koçluk sağlandığı için bir öğrencinin sanatından sporuna, gönüllülük çalışmalarından karakter eğitimine kadar çok zengin bir yelpazede bütünsel bir bakış açısı ile öğrenciye destek verilebiliyor. Ülkemizde ise eğitim koçluğu ne üzücüdür ki sınavda başarılı olma odaklı çalışmalarla sınırlı kalıyor.

College Coach olarak öğrencileri 8, 9 veya 10. sınıftan itibaren bünyemize alarak önce ANALİZ süreci ile tanıyor, karakter, ilgi, değer yargıları, iç motivasyonları, gelecek vizyonlarına göre kariyer haritaları oluşturuyor ve buna bağlı tümden gelim yaparak eğitim planlamaları yapıyoruz. Yaptığımız planlamalara göre GELİŞİM sürecine giriyor ve koyduğumuz nihai hedefe yönelik yıllık alt gelişim hedefleri belirliyip gelişimlerini takip ediyoruz. 11. sınıf itibariyle öğrencilerimizin net okul hedeflerini çıkartıyor, okullara yönelik özel çalışmalara başlıyor ve İLETİŞİM & BAŞVURU sürecini başlatıyoruz. Öğrencilerimizle 12. sınıfın sonuna kadar süreci birlikte yönetiyor ve KARAR sürecinde onlara rehberlik ediyoruz.

Çalışmalarımız tamamen öğrenciye özel şekilleniyor, süreç içerisinde öğrencinin gelecek betimlemesine göre yolumuzu belirliyoruz.

Dünyanın en iyi üniversitelerine kabul almak için kriterler nelerdir?

Dünya son on yılda çok değişti ve henüz yeni dünyayı tam olarak anlayabildiğimizi düşünmüyorum. Bu değişimi anlamamızla birlikte değişim çok daha hızlı ilerliyor ve aradaki boşluk artıyor.

Dünyanın en iyi okulları, artık eskisi gibi klasik not ortalaması ve sınav notları yüksek bireyler aramıyor. Okulun ve sınavların ötesinde belli yetkinliklere sahip bireyler arıyor. Liderlik, eleştirel düşünce, yaratıcılık ve inovasyon gibi. Üniversiteler de aslında birer topluluk, birer kimlik, birer şirketler grubu gibiler ve kendilerine ait DNA’ları ile kodları var. Harvard’ın kodları ve öğrenciden beklentileri farklı, Oxford’unki daha farklı. Bu kodları doğru okuyanlar bu üniversitelere girmeye hak kazanıyor. Önemli olan kodları çözmek ve bu kodlara göre yol haritasını erken belirleyerek ilerlemek.

Kodları doğru okuyan öğrenci, kendisini örtüştüğü kodlar ekseninde akademik araştırma, staj, gönüllü çalışma, sanat, spor, kültür çalışmaları, proje, yarışmalar, yaz okulları, online eğitimler, sınavlar, okul kulüpleri, konferans katılımları gibi çalışmalarla yetiştirebilir ve kendi markasını yaratabilirse, marka okullardan kendisi için doğru eş olan okullara kendini tanıtabilir ve hayal ettiği okula kabul alabilir.

Harvard’ın kodları ile neyi kast ettiniz?

2010 senesinde Harvard’da aldığım eğitimde, açılışı Harvard öğrenci kabul bölümünün direktörü William R. Fitzsimmons yaptı. Herkesin heyecanla dinlediği bu ilk seansta Fitzsimmons aradığım cevabı kelimelere anlaşılır bir şekilde dökmeye başladı. Konuşmanın içeriğini tane tane hatırlamasam da çıkardığım sonuç; Harvard’ın öğrencileri sadece test skorlarına ya da yaptığı çalışmalara bakarak değil, aslında öğrencide gördüğü yetkinlikler ve bu yetkinliklerdeki başarı oranlarıyla değerlendirdiğiydi. Fitzsimmons, birçok yetkinlikten bahsetti ama şu dört yetkinliğe özellikle vurgu yapmıştı: Liderlik(Leadership), Öğrenme Aşkı(Love of Learning), Başkalarını Önemseme(Caring Others) ve Yaratıcılık(Creativity). Harvard öğrenci kabul ofisi olarak, bu yetkinliklere sahip öğrencilere özellikle dikkat ettiklerine, öğrencilerin yaptıkları çeşitli çalışmalarda aslında hep bu kriterleri dikkate alarak değerlendirmeler yaptıklarını paylaştı. Bana göre Harvard’ın kodları bu yetkinliklerde saklı ya da son on yılda değişen Harvard’ın yeni tanımladığı yetkinliklerde.

Ertuğrul Gerdan - College Coach

Hangi profilde öğrencilerle çalışıyorsunuz?

Aslında eğitim ve kariyerine önem veren ve yurt dışında eğitimin kendisi için büyük fark yaratacağına inanan tüm öğrencilerle çalışıyoruz. Daha teknik açıdan ifade edecek olursak; akademik, sanatçı ve sporcu olan üç farklı profil ile çalışıyoruz: akademik bilgi ve becerileri ile üniversite hedefleyenler, sanatıyla kendini ifade edip özel portfolyosuyla üniversite hedefleyenler ve üst düzey spor çalışmaları yapan ve sporcu öğrenci olarak yurt dışında eğitim almak isteyenler. Bunların dışında lise eğitimi ve yüksek lisans eğitimi için de destek alan öğrencilerimiz var ama ağırlıklı olarak bu üç grup ile çalışıyoruz.

Sporcu öğrencilere özel yurt dışı eğitim çalışmalarınızın da olduğunu söylediniz. Biraz açar mısınız?

Amerika, birçok ülkeden farklı olarak sporu, ağırlıklı olarak üniversite ligleri üzerine inşa etmiş ve NCAA altında spor ile eğitimi birlikte yürütebiliyor. Bu da başarılı sporcu öğrencilerin, Amerika’da çok iyi okullarda burs olanaklarıyla okumalarına imkan tanıyor. 2018 senesinde öğrencimiz Ümitcan Güreş, yüzmedeki başarıları nedeniyle Harvard’tan %100 burs ile kabul almıştı. Yine bu yıl öğrencilerimiz Yavuz Gültekin, Roza Erdemli, Cem Tener, Can Dilikoğlu; basketbol, yüzme ve yelken gibi çok farklı spor dallarında Amerika’nın önde gelen Virginia Tech, Northwestern gibi üniversitelerinden kabuller aldılar. Spor alanında Amerika’nın önde gelen ASM Sports Group, Athletes USA, NCSA gibi kurumları ile çözüm ortağı olarak 3500’ün üstündeki üniversite ağı ile Yüzme, Kürek, Yelken, Golf, Tenis, Su Topu, Futbol, Voleybol, Basketbol, Eskrim, Okçuluk, Binicilik, Jimnastik gibi spor dallarında öğrencilere erken yaştan başlayarak destek veriyoruz.

Hangi ülkelere yönelik çalışmalar yapıyorsunuz?

Ağırlıklı olarak bütünsel yaklaşıma sahip ülkeler olan Amerika, İngiltere, Kanada, Hollanda ve Uzak Doğu’da Singapur ile Kore gibi ülkelere yönelik çalışmalar yürütüyoruz. Fransa, Almanya, İtalya gibi sadece dil, akademik not ve sınava bağlı ülkelere yönelik akademik başarı ve sınav hazırlık desteği sağlıyoruz.

Koçluk almaya ne zaman başlamalı?

Koçluk hizmetine genelde 9. sınıfın ikinci yarısı veya 10. sınıfın başında başlanması en sağlıklı zamanlar olarak görülür. Liseye başlayan ve adapte olmaya çalışan birey, 9. sınıfın ikinci yarısında veya sonunda artık alışma evresini tamamlamış ve yoğun çalışmalara hazır hale gelmiş olur. 9. sınıfın yaz dönemini değerlendirerek başlayan süreç, 12. sınıfın sonuna kadar devam eder. Bu süreçte hem okul başarısı hem gerekli sınavlara yönelik özel destek ihtiyacının karşılanması hem de yetkinlik bazlı gelişiminin desteklenmesi önem arz eder.

College Coach - Ertuğrul Gerdan

Web Sitesi: www.collegecoachint.com

Instagram: college.coach / collegecoach.gokturk