Bioenerji, beden içerisindeki enerjiyi aktive etmek demektir. Evrensel, yaşam enerjisidir. Şifa amaçlı kullanılmaktadır.
Bir nehir ve bu nehirde akan suyun önünün tıkandığını düşünün. Bu su, akacak yol bulamadığında taşar ve en yakındaki binaları, ağaçları yıkarak etrafına zarar verir.
İşte bedenimizin içerisindeki enerji de gidecek yol bulamazsa, tiroit, migren, kanser vb. hastalıklar oluşur.
Bu hastalıkların oluşmaması için beden içerisindeki enerjiyi dengelemeliyiz. Bioenerji, hayatımızda denge unsurlarının en önemli faktörüdür.
Bioenerji her bir kişiye uygulanabilir.
Sadece bedeninde kalp pili, platin gibi bedene ait olmayan maddelerin bulunduğu kişilerde dikkat edilmelidir.
Bu kişilerde bu bölgelere bioenerji uygulanmasında Yin-Yang enerjisi tercih edilmelidir.
Bioenerjinin pek çok hastalığa iyi geldiğini biliyoruz. O hastalıklardan bahsedebilir misiniz?
Zihin, beden ve ruh ile ilgili tüm rahatsızlıkların şifalanmasında bioenerji etkilidir.
Geçmişten günümüze, kanser hastalığından migrene, bel fıtığına, strese, uykusuzluk gibi problemlere iyi geldiği bilinmektedir.
Hatta yurtdışında, başta Rusya olmak üzere birçok ülkede bioenerji üniversiteleri vardır.
Bioenerjinin ne olduğunu tam olarak bilmeyen kişiler, bioenerjiye karşı ön yargıyla yaklaşabiliyor. O kişilere neler söylersiniz? Bioenerjinin kişilere herhangi bir zararı var mıdır?
Bioenerjiye önyargı ile yaklaşanlar, maalesef halk dilinde "cin", "hoca", "hurafe" gibi kavramlarla uğraşan kişilerin kendilerini bioenerjist ilan etmelerinden kaynaklanmaktadır.
Bioenerji, başka bir enerji ya da varlık enerjisi değildir. Kişilerin bedenindeki enerjiyi aktive etmesi demektir.
Kâinattaki her bir zerre enerjidir. Bioenerji bilimseldir. Bizler de enerjiyiz.
Bioenerjiyi uygulayan kişi bilinçli ve eğitimliyse, yan etkisi olmayacaktır.
Danışanlarınızla aranızda yaşanan ilginç deneyimler oldu mu?
Yıllardır yurtiçinde ve yurtdışındaki seminerlerde o kadar ilginç olaylar yaşanıyor ki…
En ilginçleri, enerjiye inanmayan kişilerin yaşadıklarından sonra gelip öğreti etkinliği alarak kendilerine ve yakınlarına dokunmalarıdır.
Özellikle annelerin gözlerindeki ışıltı bambaşka bir duygudur.
En kıymetlilerimiz çocuklarımızdır. Bir annenin çocuğu konuşmuyor ve yürümüyordu. Kendisi öğreti tekniğini aldı.
Bir ömür boyu konuşamaz, yürüyemez denilen evladının 7 yaşında okuma birincisi olması, yürümesi ve o çocuğun yüreğinde yer almak…
Annenin duasında yer almak, tarifi imkânsız bir mutluluktur.
Şimdi o anne, diğer çocuklara dokunuyor.
Yine öyle bir anne ki çocuğu kemik iliği kanseri ve kemoterapi alıyor. Yan etkilerini ağır yaşıyormuş.
Bir tevafuk sonucu ismimi duyuyor.
Çocuğuna ve rahatsızlıklarına özel taşlar yaptığımızda kemoterapinin yan etkisini görmüyor.
Anne öğreti etkinliği alıyor ve Rabbime şükürler olsun, çocuk hızla iyileşiyor.
Doktorlarımız bu gelişmeyi gördükleri için ve sistemi bilimsel açıkladığımız için en büyük destekçimiz olmaktalar.
O günlerde Ata doktora giderken 5 yaşındaydı ve taşlarını bırakmıyordu.
Doktorlarımız da “Ata taşlarını anlat” diyerek sohbetler başlatıyordu.
Şu an Ata 7 yaşında ve modern tıbbın yanında Stone Şifa Bioenerji Sistemi ile tamamen iyileşti.
Hastaneden üzülerek evine gönderilen, yürüyemeyen, herkesin ölümünü beklediği bir kanser hastasının yaşama tutunması ve ayağa kalkması da yine örneklerden bir tanesidir.
Tüm bu kişilerin yaşadıkları, YouTube kanalımda kendi röportajlarıyla yer almaktadır.
Doğum senesi ve ölüm senesi vardır ve değişmez.
Aradaki kaliteli yaşam bize aittir.
Geçmişte atalarımız kadim bilgileri uygulamışlardır.
Ben de "Her eve bir şifacı" diyerek, kendimize ve yakınlarımıza dokunabilmeyi ve dünyaya sevgiyi yaymayı amaçlıyorum.
Ben sadece bir aracıyım.
15 sene migren çeken ve enerjiye inanmazken, migrenim geçtiğinde yaşadığımı yaşatmaya çalışıyorum.
Yaptığımız uygulama tıp değildir.
Yan etkisi olmayan, destekleyici ve yardımcı olan, beden içerisindeki enerjiyi aktive eden bir tekniktir.
Mutlaka doktorumuza başvurarak bakış açımızı değiştirmeliyiz.