Meme Kanseri Farkındalık Ayı Özel Röportaj - Eylül Ayça Karakuş

Göktürk Dergisi editörlerinden Eylül Ayça Karakuş "Meme Kanseri Farkındalık Ayı" kapsamında Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi'nde görev yapmakta olan Genel Cerrahi Uzmanı Doçent Doktor Umut Rıza Gündüz ile meme kanseri üzerine bir sohbet gerçekleştirdi

22 Ekim 2019 Salı 09:48
4074 Okunma
Meme Kanseri Farkındalık Ayı Özel Röportaj - Eylül Ayça Karakuş

Göktürk Dergisi'nin yeni sayısında Antalya Eğitim Araştırma Hastanesi'nde görev yapmakta olan Genel Cerrahi Doç. Dr. Umut Rıza Gündüz'e meme kanseri ve kanserin tedavi yöntemleriyle ilgili merak edilen tüm soruları sordum.

Meme kanseri nedir? Meme kanseri sadece kadınların başına mı gelir? Meme kanseri ve diğer kanser çeşitlerinde erken teşhisin önemi nedir? Ve daha fazlası bu röportajda sevgili okurlar...

                         MEME KANSERİNİN FARKINDA OL, KANSERE DUR DE!

Buyurun birlikte devam edelim...

1- Öncelikle Umut Rıza Gündüz kimdir, sizi tanıyabilir miyiz?

1978 Ankara doğumluyum. İlkokuldan itibaren İstanbul’da yaşadım. Tıp hayatıma, Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde başladım. Sonrasında Okmeydanı Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Genel Cerrahi Uzmanı oldum. 2011’den itibaren Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesinde Genel Cerrahi Uzmanı olarak çalışmaktayım. 2018 yılında Klinik Eğitim Görevlisi oldum. Meme ve Endokrin Cerrahisi ağırlıklı çalışmaktayım. Kısaca özetlemek gerekirse mesleğini seven bir Genel Cerrahi Uzmanıyım.

2-Meme kanseri nedir ve belirtileri nelerdir?

Basitçe, halk diliyle ifade etmek gerekirse, memenin süt bezleri ya da süt kanallarından kaynaklanan kanserlerin geneli meme kanseri olarak adlandırılır. Hastalar, genellikle ağrısız ele gelen kitle şikayeti ile başvurur. İleri evre hastalıkta meme derisinde kızarıklık ya da yara gibi belirtilerde görülebilir. Bizim en büyük arzumuz halkımızın kanser tarama programlarına katılması ve hastalığı olabildiğince erken dönemde yakalamak tabi...

3- Meme kanseri denildiği zaman ilk akla gelen kadınlar oluyor. Erkekler için de meme kanseri riski var mı?

Erkekler için risk çok az, bu nedenle önerilen herhangi bir tarama programı yok. Tabi yine de erkek hastalarımızda  memede ele gelen kitle fark ederlerse mutlak bir genel cerrahi uzmanına başvurmalılar.

4-Meme boşaltımı işlemi kanser riskini düşürüyor mu?

Düz mantıkla bakınca evet meme olmazsa kanseri de olmaz deyip geçebiliriz ama durum öyle değil. Meme boşaltma işlemi ve tabi yerine silikon konulması başlı başına bir cerrahi işlem ve kesinlikle doğru hasta grubuna önerilmeli. Ayrıca son dönem tıbbi çalışmalarda silikon implantların, düşük oranda olsa da bazı kanser türleri ile ilişkilendirildiği gösterildi.

5- Peki bu meme boşaltımı işlemi kimlere önerilmeli?

Birinci derece akrabalarında genç yaşlarda meme ya da over (yumurtalık) kanseri tespit edilen kadınlar, normal kadınlara göre meme kanseri için yüksek risk taşırlar. Bu kişiler mutlaka Tıbbi Genetik Uzmanına başvurmalıdır. Tıbbi Genetik Uzmanına ulaşamayan hastalar, Genel Cerrahi ya da Medikal Onkoloji Uzmanının yönlendirmesi ile ulaşabilir. Genetik testler sonucu risk yüksekse cilt koruyucu mastektomi ve silikon implant uygulanabilir. Bu cerrahiye karar verirken, Tıbbi Genetik Uzmanı ve Tıbbi Onkoloji uzmanının da görüşünü almak önemlidir.

6- Meme kanserine dikkat çekmek isterken diğer kanser çeşitlerine de değinmek istiyorum. Kanser son yıllarda inanılmaz derece de artış göstermiş durumda. Bunun en önemli sebepleri nelerdir ve toplum olarak kanseri ne kadar tanıyoruz, nasıl baş ediyoruz?

Genel olarak bakarsak, kanserin nedenleri çevresel faktörler ve genetik diyebiliriz. Çevresel faktörlerin içinde, kanserin tipine göre kötü beslenme, alkol, sigara, tütün gibi kötü alışkanlıklar, bazı viral enfeksiyonlar sayılabilir. Günümüzde toplum sağlığını tehdit eden unsurların başında kanser ve obezite gelmektedir. İkisi de toplumun bilinçlendirilmesi ile kolay mücadele edilebilecek hale getirilebilir. Kanserle savaşta en önemli adım Sağlık Bakanlığımızın tarama programlarına halkımızın katılımını arttırmak olacaktır. Kanser Erken Teşhis Tarama ve Eğitim Merkezlerinde(KETEM) sık görülen kanser tipleri için gerekli taramalar ücretsiz yapılmaktadır. Tarama programları kanserin erken yakalanması için çok önemlidir ve erken yakalanan kanser bizim için iyileştirilebilir kanserdir.

7- Meme kanserinin tedavisi var mıdır ve başarı oranı nedir?

Tabiki tedavisi var fakat tedaviyi bir süreç olarak görmek lazım. Meme kanseri tanısı sonrası mutlaka hastalığın vücuttaki yayılımı yani evresi ortaya konulmalı ve bu evreye göre tedavi planı yapılmalıdır. Hastlığın evresine göre cerrahi, kemoterapi ve radyoterapi gibi tedavi basamakları uygulanır. Sürecin yönetimi çok önemlidir. İlk adımın yanlış atılması hastalara telafisi imkansız zararlar verebilir. Son olarak tüm tedavilerden sonra takip çok önemlidir. Son dönem özellikle medikal onkolojide bölümündeki ilerlemeler sayesinde meme kanserinde başarı oranları yüz güldürüyor fakat yine erken tanı, hastalığı yenme de başarı için en önemli kriter.


8- Kanser olan bir kişi size geldiği zaman hiç şüphesiz ki dünyası kararıyor ve moral olarak çökmüş durumda oluyordur. Bir hastanın doktoruna olan inancı ve güveni kişinin tedavi sürecini olumlu yönde etkiler mi?

Şüphesiz ki doktor içinde, hasta içinde kanser tanısını konuşmak can sıkıcı ve tatsız bir süreç, bu aşama karşılıklı güven çok önemli. Genellikle hastalarımızın kafası soru işaretleri ile dolu oluyor ve biz bu soru işaretlerini hastalarımıza güven aşılayarak yok etmeye uğraşıyoruz. Tedavi sürecinde de bunun hasta için çok önemli bir destek olduğunu düşünüyorum.

9- Siz de biliyorsunuz ki sosyal medyanın hızlı bir şekilde yaygınlaşması nedeniyle bir çok internet sitelerinde kanser tedavilerine yönelik maalesef yasal olmayan ürünler tanıtılıyor ve satışa sunuluyor. Hasta ve hasta yakınları arayış içinde olduğu için kandırılmaları kaçınılmaz oluyor. Sizin bu umut tacirleriyle ilgili söylemek istediğini nedir?

Bir yandan hastalarımız için üzülürken bir yandan çok sinirleniyorum ve maalesef benim de bazı hastalarım bu tip hatalar yaptı. Denize düşen yılana sarılıyor özetle... Tabi burada Sağlık Bakanlığımıza çok iş düşüyor. Halkımızın bilinçlendirilmesi ve bu tip ürünlerin yasaklanması açısından...

10- Kanser kabullenilmesi zor bir hastalık gerçekten. Kişi hastalığını öğrendiği zaman psikolojik destek alması gerekir mi? Sizin bu süreçte hastaya ve hasta yakınlarına önerileriniz nelerdir?

Bu kişiden kişiye değişen bir durum aslında, bazı hastalarımız fazla sarsılmadan tedaviye odaklanırken bazı hastalarımız çok kötü etkilenebiliyor. Psikolojik destek ve hasta yakınlarının desteği bu aşamada çok önemli.

11-Kanser evrelerinden de bahseder misiniz ?

Birinci evre genellikle tüm kanser türlerinde organ ile sınırlı hastalığı ifade ediyor. İkinci ve üçüncü evre yakın çevre doku ve lenf bezelerine sıçrama durumunu ve dördüncü evrede uzak organ sıçramasını ifade eder. Tabi bu çok genel bir açıklama, evreleme kanser türüne göre de farklılık gösterebilir.

12- Kanser taramaları Türkiye'de yeteri kadar yapılıyor mu? İnsanlarımız kanseri sadece başına gelince mi öğreniyorlar yoksa belli periyotlarda taramalardan geçiyor muyuz?

Yeteri kadar yapılması bizlerin elinde aslında, kanserle savaşta en önemli iki silahımız, toplumu bilinçlendirmek ve tarama programlarına aktif katılımlarını sağlamak. Meme kanseri farkındalık ayındayız biliyorsunuz. Meme kanseri için Sağlık Bakanlığımızın önerdiği tarama, 20 yaşından sonra aylık kendi kendine meme muayenesi ve 40 yaşından başlayarak, 70 yaşına kadar iki yılda bir meme muayenesi yapılması ve mamografi çekilmesidir. Halkımız, bu programlara yeteri kadar uyum sağlarsa kanseri daha erken evrede yakalama, tedavi etme şansımız yükselecektir.

Doktorumuz meme kanserine dikkat çekmeyi vurgularken tam da bu an meme kanserinin sembolü olan pembe kurdeleyi Doç. Dr. Umut Rıza Gündüz' ün göğsüne takmak istediğimi belirttim. Ve elbette bir pembe kurdele de kendim için getirmiştim.

Gün boyu göğsüme takılan kurdeleyle gezeceğimin sözünü değerli doktorumuza vererek Göktürk Dergisi olarak ''Meme Kanserine Farkındalık'' için bir adım da ben attım.

13- Aslında hep kanser hastalarını konuştuk ama sizin ve meslektaşlarınızın da hakkını yememek lazım Umut Bey... Sizlerin mesleği çok kutsal ve oldukça stresli. Böylesine ağır ve tempolu çalışmalar sonrasında siz kendinizi nasıl yenileyebiliyorsunuz? Hani toplumumuz da şöyle bir bakış açısı vardır: ''Siz doktorlar da hastalanıyor musunuz?''

Tabi ki biz doktorlarda içinde yaşadığımız toplumun bireyleriyiz ve bu yoğun tempoda stres ile mücadele bizim için çok önemli. Antalya’da çalışmak, stres ile mücadele benim için en büyük avantaj. Mümkün olduğunca hastane dışında sosyal aktivitelere katılıyorum. Haftada iki-üç kez spor yapıyorum ve tabi deniz en büyük tutkum. Bizler de hastalanabiliyoruz ama hastalarımıza fark ettirmeden... 

14- Son olarak Tıp Fakültesi öğrencilerine ve doktor olmak isteyen gençlerimize söylemek istedikleriniz nelerdir?

Gerçekten çok uzun, sabır ve özveri isteyen bir eğitim süreci var. Hiç bir şekilde hata kabul etmeyen çok zorlu bir meslek ama bir insanı iyileştirmenin verdiği manevi tatmin ve mutluluğu başka hiç bir meslekte bulamazlar.

Röportajımızın sonuna gelirken sizlere hatırlatmak istediğim birşey var sevgili okurlarım...

Toplumun gelişim göstermesi için örülen her bir tuğlanın insanlık adına ne denli faydalı olduğunu bugün böylesine kıymetli bir röportajla bir kez daha öğrendim. Sizler de önce kendiniz için, sonra toplum için kansere karşı koymak istiyorsanız kurdelenizi takarak farkındalığınızı yaratın. Biz pembe kurdelelerimizle KANSERE DUR! Diyoruz, peki yaz siz?

Umut Bey'e vermiş olduğu değerli bilgiler için sonsuz teşekkürlerimi sunuyorum...

Sağlıkla kalın...

Eylül Ayça Karakuş

Göktürk Dergisi

Son Güncelleme: 25.10.2019 16:39
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner23

banner24