DENİZ KÖKEN ; " Şehirlerin de ruhları vardır "

AK Parti Eyüpsultan Belediye Başkan Adayı Deniz Köken Göktürklü Seçmenler ile biraraya gelerek yerel yönetimler hakkında açıklamalarda bulundu.

07 Şubat 2019 Perşembe 12:20
844 Okunma
DENİZ KÖKEN ; " Şehirlerin de ruhları vardır "

AK Parti Eyüpsultan Belediye Başkan Adayı Deniz Köken yerel yönetimler hakkında açıklamalarda bulundu. Deniz Köken Eyüpsultan için hedeflediği projelerden ve hayalindeki şehircilik anlayışından bahsetti.

Birbirimizi toplumdan soyutlayarak, herkes kendi fanusunun içinde yaşadığında ben burada iyiyim, dışarısı önemli değil mantığı yarın bizi rahatsız eder. Bundan emin olun. O yüzden biz bu harmanın içinde daha yaşanır kılmamız lazım. Bunu herkes farklı yaşayabilir. Bu önemli değil ama ortak meseleleri daha öne çıkarıyor olmamız lazım. Salondan herkes yararlanabilmeli. Parktan, bahçeden herkes yararlanabilmeli.Bunun gibi hizmetleri eşit bir biçimde sunabildiğimizde akıllı şehir, mutlu şehir gibi kavramları daha iyi algılayacağız.

Şehirlerin de ruhları vardır aynı bizler gibi. Birey hasta olduğunda doktora giderde şehir hasta olduğunda belediyeye gider. Bu sebeple ben şehirciliği şehir doktorluğu olarak algılıyorum. Şehir planlamacıları bir şehirde 20 yılda ne kadar nüfus olacağı vb konularda bilimsel veriler baz alındığında ilgili bölge için gerekli park, bahçe, okul sayıları bilinebilmekte. Bu detaylara dikkat edilmediğinde otopark sorunumuz var, park sorunumuz var, çocuklar okula sığmıyorlar gibi sorunlar ortaya çıkmaya başlıyor.

Herkesin çok kazandığı bir sistemde yaşanabilir ve mantıklı bir şehir kurmak zor. Bunun adını doğru koymamız lazım. Bu adımı atarken tartışarak atmamız gerek. Batılı şehirleri de incelediğimde, örneğin İsviçre’de 25 yıl önce bir sorunu şu şekilde çözmüşler.

Bir karar alacaksak bu konuyu mahallere duyuruyoruz. Konu ile ilgili referanduma gidiyoruz. Posta ile soruyor ve posta ile cevap alıyoruz. Mecliste gelen postaları açıyoruz. Çıkan sonucu gelen postalar etkiliyor. Vatandaşın isteğine göre hareket ediyoruz.

Bizim bundan korkmamamız ve gocunmamamız lazım. Burada ne isteniyor, ne istenmiyor Bunu karşılıklı konuşarak tam anlatımını yaptıktan sonra halkın görüşüne başvurarak bu tür çalışmaları sokak ve mahallelerde yapıyor olmak lazım. Gelişmiş ülkeler bu çalışmaları yaptılar. Belli bir noktaya geldiler. Bizim de yapıyor olmamız lazım. Bu sayede birbirimize tahammül seviyesini de daha doğru çizmiş oluruz. 5 senede bir seçime gitmekle demokrasi olmaz. Demokrasi uygulanırken de evimizin içinde olmalı. Evlerinizde de uyguluyorsunuz aslında. Evde alınacak bir kararda da ortak bir sonuca ulaşıyorsunuz. Aksi durumlarda sorunlar yaşıyorsunuz.Evimizin içinde bile bu sistemi uygulamak zorunda kalıyorken sokakta da uygulanmasında bir mahsuru yok. Hatta bana göre faydası da var. Türkiye olarak bu yapıya geçmek zorundayız.

Yerel yönetimler ideolojik bir yapı değildir. O yüzden bir yerel yönetimleri daha şeffaf olmuş, daha moderniteyi yakalamış, daha halkıyla iç içe bir yapıyı getirebiliriz. Başarılı olduğunda yukarılara doğru gitmeye başlar.

Hepimiz şehrimize biraz daha geriden bakalım. Ben olsam ne yapardım sorusunu kendimize soralım.

Göktürk Bölgesi’nin hem ilçemiz Eyüpsultan’a hem de İstanbul’a örnek işler yapabileceğine inanıyorum. Ortak görüş havuzu oluşturalım. 100 görüşten 10 adedi tutarlı olması halinde de çok büyük bir iş çıkar.

Edison ampulü bulurken 1000 tane deney yapıyor. Asistanı diyor ki “1000 tane deney yaptık boşu boşuna.” Edison ise cevaben “Olur mu hiç öyle? 1000 tane deneyi tekrar denemeyeceğiz. Eğer denememiş olsaydık o 1000 tane deneyi tekrar yapıyor olacaktık. ”

Denenmişi deneyemerek ampulü buluyor bu şekilde. Bunun gibi bizim de onlarca, yüzlerce görüşün içerisinden 10 tanesini şehrin geleceği için ne yapılabilir? Onu ortaya koyduğumuzda bana göre çok farklı bir yapı ortaya çıkar. Bir kişi ile yüz kişinin aklı bir mi? Mesela aslında o akılların birbirine güveniyor olması. Bu şehir için ne koyabiliriz ortaya sorusunu buradaki herkese sorarsak ortaya çıkan bu görüş havuzundan en az 10 tane bilgi alıp gidelim ve bunlardan 5 tanesini hayata geçirelim.

Bugün Kemerburgaz’da esnafları ziyaret ettik. Ev sohbetleri gerçekleştirdik. Önce konuştuk. Sonra onların dertlerini dinledik. Sorunlar onlar için ciddi öneme sahip sıkıntılar. Bunu hiç yabana atamazsınız. Sorunun büyüğü küçüğü olmaz. Küçük parmağınızda bir ağrı olduğunda canınız yandığında nasıl olsa bu küçük parmak diyebiliyor musunuz? Diyemiyorsunuz. İşte bizim bu duruma laf olsun diye bakmamamız lazım diye düşünüyorum. Bizim yerel şehircilik anlayışımız bu mihval üzerine devam edecek. Fikir ve projelerimizi gerçekleştirebilirsek İstanbul’a örnek bir yapı oluşturabiliriz.

Bana göre Eyüpsultan Bölgesi İstanbul’un mozaiğidir. Bu mozaiği doğru işleyelim. Doğru kullanalım. Bana göre buradan hem ekonomik kazanç çıkar. Hem kültürel kazanç çıkar. Hem de gidilecek olan yer ile ilgili de bir işaret vermiş olur diye düşünüyorum.

Kısa akşamın bu kısa buluşmasında beni burada ağırladığınız için teşekkür ediyorum.

Göktürk Dergisi

Son Güncelleme: 07.02.2019 13:33
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner23

banner24