Bu Şehre Borcumuz Var Bizim - Deniz Köken Röportajı

Eyüpsultan Belediye Başkanı Deniz Köken ile seçimlerden pandemi sürecine, yeni normale ve projelerine dair sohbet ettik.

22 Ekim 2020 Perşembe 00:00
905 Okunma
Bu Şehre Borcumuz Var Bizim - Deniz Köken Röportajı

Deniz Köken neden belediye başkanı olmayı seçti?

Ben, bu işin 25, 26 yıldır içerisindeyim. Şimdiye kadar da üst düzey yerel şehircilik hizmetleri verdim. En verimli döneminde de başkan olarak bulunduğum şehre hizmet vermek için talip oldum. Bu şehre borcumuz var bizim.

“Hedefimiz Vatandaşın Bu Şehirde Daha Huzurlu Yaşaması”

Başkan adaylığı sürecinizdeki yapmış olduğunuz çalışmalar nelerdir?

Ben buralıyım. 15 yıl Anadolu’da görev aldığım için, 15 yıllık bir boşluk oluşmuş oldu. Ben buradan görev icabıyla gittiğim zaman, 15 yaşındaki çocuk 30 yaşına gelmiş. Haliyle seçmen profili değişmiş. Bizim çocuk dediklerimiz genç çağlara gelmişler. Şehrin gidişatına yön verenler olmuş, üniversiteler bitirmişler.

Tekrardan tanışıp büyükler, küçükler ve orta nesil arasında diyalog kurmak gerekir.

Ben ona vakit harcadım. O aşamayı geçtikten sonra zaten 90 gün boyunca günde 15 bin adım atmak şartıyla yoğun tempoyla hedefimiz şuydu; gittiğimiz mahalle dışında siyaset yapmayacağız. Yerel siyasetin dışına çıkmadan vatandaşın sokağındaki, mahallesindeki ve ilçesindeki sorunlarını, çözüm yollarını ve onların bu şehirde daha huzurlu yaşayabileceği argümanlar neler olabilir, bunları konuştuk. Yani polemik konusu siyasi argümanlara farklı şeyler söyleyenlerin hiçbirisi aradığını bulamayınca hepsi yerel siyasete döndüler. Beni siyasi arenaya çekemediler. Çünkü yaptığımız iş yerel. Yerel işin ideolojisi olmaz. Yerel yöneticilik yemek yemek gibi bir şey. Yemeğin ideolojisi olur mu? Ancak kalitesi olur. Kalitesinde yarış edilir. Birisi doyumluk yemek yapar.

Mesela bir zincir fast food restaurantındaki ürünlere hem doyurucu hem lezzetli diyemezler. En doyurucu diyebilirler. Ama biz hem doyurucu hem de lezzetliyi s6unmak istiyoruz.

"Şehrin Röntgenini Çektik"

Başkanlık seçimini kazandıktan sonra ilk değiştirdiğiniz şey neydi?

Seçim stratejimde belirlediğim acil planlar vardı. Öncelikle ekibimizle bütün mahallelerde sabah buluşması yaptık.

100 personel ile şehrin röntgenini çektik. Bugün 100 - 150 personel ile önce gözle görelim istedik. Bunlar 20 gün sürdü. Yani 20-25 günde şehrin röntgenini çekmiş olduk. Yanlış olan yer, kaldırım olmayan yer, korkuluğu olmayan yer… Mesela Sakarya mahallesinde kaç yıldır bekleyen yol çalışması vardı. 200 metrelik bir yol, vatandaş oraya ulaşabilmek için çok zorlanıyordu. Orayı gözümüzle gördük.

Bu fiziki şartlarda neye çabuk müdahale ederiz diye düşünüyoruz. Biliyorsunuz, hastaneye gidersiniz, ağrınız vardır.

Önce ağrıyı keserler, sonra hastalığın gerçek sebebini öğrenirler. Ondan sonra ana müdahaleyi yaparlar. Bizde önce ağrılarla ilgili tespitleri yaptık. Yani bu tarama çok işimize yaradı. Şehrin tamamının röntgenini çekmiş olduk.

“Şehrimizle ne kadar iyi ilgilenirsek o derecede iyi olacaktır”

Peki belediye olarak 5 yıl içerisinde planladığınız hastane, okul, spor tesisleri gibi projelerinizden biraz bahseder misiniz?

28 mahalle olarak yola çıktık ama ben dörde böldüm bu şehri. Dört bölgeden oluşturdum. Şimdi niye öyle yaptım daha iyi anlıyorlar. İyi ki böyle bir şey yapmışız. Şimdi Eyüp dediğimizde; Göktürk de Eyüp, Akpınar da Eyüp, Yeşilpınar da Eyüp, Eyüp Camii’nin oralardaki mahalleler de Eyüp, Alibeyköy de Eyüp. Bunlara bakarsanız Göktürk’ün talep, ihtiyaç ve beklentileri farklı, Akşamsettin’in farklı. İkisi de 50 bin nüfuslu mahalleler. On maddelik ihtiyaç listesinde sekizi farklıdır ikisi arasında. Haliyle bizim o zaman bölgesel bir modele geçmemiz lazımdı. Ben de Eyüp’ü ayrı bir

bölge, Alibeyköy’ü ikinci bir bölge, Akşamsettin bölgesini üçüncü bir bölge ve Göktürk-Kemerburgaz bölgesini dördüncü bir bölge olarak aldım. Ve hemen Eyüp Stadı’nı hayata geçirdik. Hem stat çimi kötüydü hem de tribünler yarım kalmıştı. Mesela şuan Eyüp stadında iki bin tane insan yürüyor.

Bunların yüzde sekseni hanımefendi. Bu çok önemli bir şey. Öte yandan Kemerburgaz’daki Adalet Bakanlığı ile birlikte Bağımsızlık Köyünü hayata geçirdik. Keşke oradan başlamasaydık ama en çok talep orada vardı. Yara neredeyse oraya parmak basmak gerek. Gençlerle ilgili önemli bir sorun vardı orada. Tedavi ve rehabilitasyon merkezini açmış olduk. Bunu böyle şeyler azalsın diye yaptık. Aslında ne kadar çok spor tesisi yaparsak o kadar az rehabilitasyon merkezi yapmış oluruz. Sloganımız bu bizim. Her şey ilgiyle alakalı. Biz şehrimizle nasıl iyi ilgilenirsek şehrimiz de o derecede iyi olacaktır.

“Halkın İhtiyacını Halka Sunuyoruz”

Kemerburgaz’a hastane planı hakkında ne düşünüyorsunuz?

Buranın en önemli sorunları ilk olarak hastane, ikinci olarak okul ve üçüncü olarak da spor salonu. Kemerburgaz’ın böyle sıkıntıları var maalesef. Hastane konusunda ciddi beklentilerimiz vardı. Tarım ve hazine konusunda oldukça sıkıntılar vardı ama hepsini çözdük. Yeri aldık ve Sağlık Bakanlığı’na teslim ettik. Sağlık Bakanlığı da aldı, kabul etti. Bu önemli bir aşamaydı. Mahkeme süreci vardı, onu çözdük. Daha sonra Sağlık Bakanlığı bize hastane yapabilmek için yeri boş göstermemiz gerektiğini söyledi. Biz iki üç tane yer var zannettik ama otuza yakın iş çıktı işin içinden. Onları da temizledik. Sonra yerel gazetelerden birkaç kişi aleyhimizde haberler yaptı. Hastane yapıyoruz diye bu işin aleyhinde kampanya yapılıyor olması tuhaf. Sonuçta biz kimsenin tapulu malını işgal etmedik, etmeyiz de. Buranın halkının en müzdarip olduğu konu hastaneydi. Ben onu yapmak istiyorum. Çünkü bu gerekli bir ihtiyaç. İkinci olarak okul meselesi, şu anda Nejat Sabuncu 1000 mevcudu olan bir okul. Aynı zamanda karakol meselesi var. Göktürk karakolu karşısında 4000 metrekarelik derslik yaptırıyoruz. Bunu da Valimizle görüştük. Bunu da yapacağız İnşallah. Yedi, sekiz okul projemiz var ama ilki burası. Ondan sonra Göktürk futbol sahasını yapacağız. Daha sonra kültür merkezi çalışmalarımızı devam ettireceğiz.

“Ben Yapmayacağım İşleri Konuşmam”

Bu 5 yıl içerisinde bu projelerin teslim süreleri nedir?

Hastaneyi 2021 yılında başlatmayı düşünüyoruz. Eğer başlatabilirsek 2023 yılında bitmiş olur. Onun dışında okulu da 2021 yılı programına dahil etmeyi düşünüyorum, çünkü bunu yapmam lazım. Ben yapamayacağım işleri konuşmuyorum. Çünkü 5 yıl sonra vatandaşlarla yine bir araya geleceğiz.

Kültür ve sanata düşkün olduğunuzu biliyoruz, peki bu konularda projeleriniz nelerdir?

Öncelikle kütüphanemizi hemen açıyoruz. Eski karakol sokağında büyük bir binamız vardı. Büyük, üç katlı. Orayı boşalttık, oraya kütüphane açıyoruz. Ama her dört bölgenin tamamında birer kütüphanemiz olacak.

Pandemi sürecinde Eyüpsultan Belediyesi neler yaptı?

12 Mart itibari ile sokakları ilaçlamaya başladık. Müdürlerle konuşup personellerini ikiye bölerek dönüşümlü gün çalıştırmalarını söyledik. Halkın çok girdiği kuaförler, berberler AVM’ler, marketler gibi yerleri ilaçladık. Daha sonra yaşlılarımıza yasak gelince onlara evde hizmet verdik. Vaka sayısı yoğun olan ilk beş mahalleden temizliğe başladık. Ramazan ayı ile bir araya gelince pandemi süresince dağıttığımız paket sayısı beş binken bu sayıyı otuz bine çıkardık. Eyüpsultan halkı da bizi görünce daha duyarlı bir şekilde davrandılar. Bu şekilde İstanbul’un ilçeleri arasında ortalamanın altında kalıyor bizim ilçemiz

“14 Gün Evde Kalmalarını Rica Ediyorum”

Yeni normal hayat süreci için Eyüpsultan Belediyesi’nin planları neler?

Bir kere vatandaşın daha da duyarlı olması gerekir. Çünkü bundan sonraki süreçte çember daraldı.

Kime nerde ne zaman vuracağı belli değil. Ben özellikle Anadolu’dan gelenlere 14 gün evde kalmalarını rica ediyorum. Şu anda okulların tamamının boyanması ile ilgili çalışmalar yapıyoruz. İlçe Sağlık Müdürlüğü ile irtibat kurarak ilaçlamalarımızı bu doğrultuda yapıyoruz. Yeni dönemde okul devam edip etmemesine göre kararlarımızı vereceğiz. Çünkü artık Anadolu’dan gelenlerle İstanbul’un vaka sayısının artacağını biliyoruz.

Ben Anadolu’dan gelenler için 14 gün karantina yapmalarını rica ediyorum. Bu hem kendileri için hem mahallesi için kısacası herkes için.

Başkanım sorularımızın yavaş yavaş sonuna geliyoruz eklemek istediğiniz başka bir şey var mı?

Sizin işlerinizi yapmak yetenek ister. Gerçekten bu sektör aslında tam bir arşivlik. O yüzden görseller, arşivler olmalı bence. Bundan 10 yıl sonra ki nesil bunları görecek ve bakacaklar dergi nasıl yapılır, neler koyulur diye ilham alacaklar. 15 yıl o kadar uzun bir zaman ki ben 15 yıl öncesine baktığımda öyle değişmiş ki her şey.

Başkanım çok teşekkür ederiz bizim sorularımıza cevap verdiğiniz ve zaman ayırdığınız için.

Ben teşekkür ederim. Pandemi sonrası yeni normalde bunları konuşmamız gerçekten iyi oldu.

Son Güncelleme: 04.12.2020 10:45
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.