TÜM İMKÂNLARI ZORLUYORUZ

“Salgın döneminde işleri azalan esnafımızın, rezervasyonları iptal olan turizm sektörümüzün, okullardaki yüz yüze eğitimin aksamasıyla programları bozulan öğrencilerimizin durumlarını yakından takip ediyoruz. Devletimizin tüm imkânlarını, sıkıntıya düşen kesimleri desteklemek, üretimi ve istihdamı teşvik etmek için sonuna kadar zorluyoruz.

TEDBİRLERE GÜNCELLEME

Şartların elverdiği her durumda normalleşme adımlarını atarak, kısıtlamalardan bunalan milletimize nefes aldırmaya, sıkıntı yaşayan esnafımıza yol açmaya çalışıyoruz. Avrupa başta olmak üzere, dünyadaki pek çok ülkeye göre, tedbirleri en akılcı ve makul seviyede uygulayan ülkeler arasındayız. Buna rağmen, vaka, hasta ve ölüm sayıları arttığında, milletimize karşı sorumluluklarımız gereği tedbirleri güncellemek durumunda kalabiliyoruz. Ülkemizi bir an önce salgının yol açtığı cendereden kurtarabilmenin yolu, kurallara hassasiyetle riayet ederek, salgını tehdit olmaktan çıkarmaktan geçiyor.

HERKESİN POLİSİ KENDİ AKLI, VİCDANI

Her konuda öyledir, ama özellikle salgın tedbirleri hususunda, herkesin polisi, kendi vicdanı ve aklı olmak mecburiyetindedir. Vaka, hasta ve ölüm sayılarını, yakın insani ve ticari ilişkiler içinde bulunduğumuz ülkelerden daha hızlı bir şekilde düşüremezsek, küresel normalleşme sürecinin gerisinde kalırız. Bunun ülkemize maliyeti, ticaretten turizme kadar her alanda çok daha ağır olacaktır. Vatandaşlarımızı bir defa daha, ‘tamam’ diye ifade ettiğimiz temizlik, maske, mesafe kurallarına riayete davet ediyorum.

AŞILARIN ETKİSİ GÖRÜLÜYOR

Son bir yıldır her kabine toplantımızda olduğu gibi bugün de salgınla ilgili tüm gelişmeleri ayrıntılı bir şekilde değerlendirdik. Aşılamada, ileri yaşlardan başlayarak 15 milyon rakamına ulaşmamızın etkilerini sahada görmeye başladık. Bu sayede ileri yaş gruplarının vaka, hasta ve yoğun bakım rakamları içindeki oranları belirgin şekilde azaldı. Genel olarak da her ne kadar vaka sayıları artsa da yatan hasta ve yoğun bakım hastası oranları aynı düzeyde yükselmiyor.

VAKA ARTIŞI MECBUR BIRAKIYOR

Buna rağmen vaka ve vefat sayılarının artması, bizi mevcut uygulamaları gözden geçirmeye mecbur bırakmaktadır. Bilindiği gibi illerimizi, vaka, hasta, vefat, hastane kapasitesi ve aşılama gibi kriterlere göre düşük riskli, orta riskli, yüksek riskli ve çok yüksek riskli olarak belirleyerek renklere ayırmıştık. Çok yüksek riskli grubu teşkil eden kırmızı kategorideki illerimizin sayısı, maalesef, nüfusumuzun yüzde 80’ini teşkil eden 58 şehre ulaşmıştır.”

KIRMIZI İLLERDE ARTIK CUMARTESİ DE YASAK

CUMHURBAŞKANI “Elimizdeki veriler ışığında şu hususları milletimizle paylaşma kararı aldık” diyerek şöyle devam etti: “Türkiye’nin tamamında sokağa çıkma sınırlaması, akşam saat 21.00 ve sabah saat 05.00 olarak haftanın her günü devam edecek. Kırmızı illerde sadece pazar günü uygulanan hafta sonu sokağa çıkma sınırlaması, artık cumartesi ve pazar olarak sürdürülecektir. Buna karşılık lokanta ve kafe gibi işletmeler, renk ayrımı olmaksızın tüm Türkiye’de, yüzde 50 kapasite ve belirlenen diğer kurallara uygun şekilde çalışabilecektir. Kapanma saati sonrası ve sokağa çıkma günlerindeki paket servis hizmeti, mevcut haliyle devam edecektir.

TOPLU İFTAR-SAHUR YOK

Ramazan ayında ise hep birlikte biraz fedakârlık yapacağız. Bu mübarek ay boyunca ülke genelinde hafta sonları sokağa çıkma sınırlaması uygulayacağız. Sadece ramazan ayı boyunca Türkiye genelinde lokanta ve kafe gibi işletmeler hizmetlerini paket servisle sınırlandıracaklardır. Yine ramazan boyunca ülke genelinde toplu iftar ve sahur gibi etkinlikler gerçekleştirilemeyecek.”

LOKANTA VE KAFEYE KİŞİ BAŞI 1500 LİRA DESTEK

ERDOĞAN kısıtlamalardan etkilenecek lokanta ve kafeler için destek açıkladı: “Bu uygulamadan etkilenecek lokanta ve kafe işletmecilerine mevcut desteklere ilave olarak bazı katkılar sağlayacağız. Nisan ve mayıs aylarında, normalleşme ve ücretsiz izin uygulaması kapsamında sigorta primi desteğinden yararlanamayan lokanta ve kafe çalışanlarımızın da prim yüklerini üstlenecek, ayrıca bunlara kişi başı 1500 lira nakdi ödeme yapacağız. Vatandaşlarımızdan, bayramla birlikte her alanda özgürlüğümüzü gönlümüzce yaşayacağımız bir Türkiye fotoğrafına kavuşmak için, bu süreci dikkatle ve hassasiyetle değerlendirmeye davet ediyorum.”