Daha önce gerçekleştirdiği başarılı çalışmalarıyla adından söz ettiren ve aynı zamanda müzik öğretmeni olan Müge Ökten ile gerçekleştirdiği projeler ve yer aldığı “Keşanlı Ali Destanı” adlı tiyatro oyununa dair keyifli bir sohbet gerçekleştirdik.

Selamlar Müge, nasılsın neler yapıyorsun?

Teşekkür ederim iyiyim, iyi olmaya, pozitif kalmaya çalışıyorum. Ülkemin zor zamanlar geçirdiği 2020 yılı için dualar ediyorum tüm insanlık adına. Virüslerden, doğal afetlerden, her türlü kötü ve  negatif durumlardan ALLAH bizleri  ve ülkemizi korusun İnşallah. Bunun dışında yüksek lisans müzik bölümünü bitirdim (Okan Üniversitesi konservatuarı). Doktora programı hazırlığı içindeyim.                                  

Müzik öğretmeni olduğunu biliyoruz. Daha önce “Gitsin Yolla, Kralın Kızı, Kim mutlu söyle, Bir gülsen yeter” single çalışmalarınla adını duyurmuştun, Görünürde single veya albüm çalışması var mı?

Söz müzik yazmaya devam ediyorum. Müzik direktörüm Gökhan Pars ile çok sık stüdyo çalışmalarım oluyor. Gündemi takip edip yeni dünya müzik akımlarına uygun şarkılar yapıyoruz.  İsimsiz besteleri ve cover çalışmaları her zaman proje olarak düşünüp aklıma yatarsa değerlendiriyorum. Gündem biraz daha düze çıktığında da yakında seçme şarkılardan oluşan bir albüm, belki öncesinde bir single gelebilir. Sürprizlerim meşhurdur biliyorsunuz. Yine buna ek olarak çocuk şarkıları albümü projem üzerinde çalışmaya devam ediyorum.

“DUAYEN VE PROFESYONELLER İLE ÇALIŞMAK BENİM İÇİM MUTLULUK VERİCİ”            

Bugünlerde adını her yerden duyduğumuz ‘Keşanlı Ali Destanı ‘ müzikali kadrosunda oyuncu ve müzisyen olarak yer alıyorsun, bize bu sürecin nasıl başladığını anlatır mısın?  

Oyuncu kadrosu için seçilmiş olmak, özellikle Meral Çetinkaya, Köksal Ergün, Nilgün Kasapbaşıoğlu, İlker Ayrık, Birce Akalay, Burak Şentürk gibi çok değerli oyuncular ile aynı sahneyi paylaşmak, Yücel Erten gibi duayen bir yönetmen ile ve Çiğdem Erten gibi bir müzik direktörü ile çalışmak zaten benim için çok heyecan ve mutluluk verici.  Oyunun müziklerini besteleyen Yalçın Tura, yazan Haldun Taner. Yalçın Tura aynı zamanda yüksek lisans tezimde yer verdiğim çok değerli bir besteci. Batı ve Türk müziği motiflerini o kadar güzel sentezlemiş ki... Hayran kalmamak elde değil. Böylesine bir müzikal yarattıkları için sevgi ve saygılarımla. Ayrıca dansçısından müzisyenine ve tüm oyuncularına çok profesyonel bir kadro olduğunu düşünüyorum. Üç ayda hızlandırılmış bir süreçte sıkı provalarla çıkardık oyunumuzu. Kadromuzun enerjisi, bütünlüğü gayet iyi ve olması gerektiği gibi. (Pervasız Yapım – Pervasız Tiyatro) Serhat Sarı ve Serdar Fırat yapımcılığında… Kendileri çok genç ve çalışkan insanlar. Her türlü sıkıntımızla ilgilenen, yanımızda olan bir yapım ekibimiz var. Kuaföründen kostümcüsüne rejisinden makyözüne, sesçisinden koordine eden ekibine kadar. Bunun dışında Sineklidağ’ın delisi olmak da eğlenceli. Aşkla yapıyorum .                                                  

Evet, Sineklidağ’ın delisini oynamak nasıl bir duygu? Neler hissediyorsun?                       

Bu kadar profesyonel bir kadroyla oynarken, her an tecrübelerimi yenilemek, kazanımlar sağlamak ve üstüne eklemek, herkesi dikkatle izlemek ve her şeyden önce saygı duymak ilk önceliğimdi zaten. Oyunu okuduğum gibi daha önce oynayan isimleri de izleyip dinledim. Ama Deli Sarman’ı oynayan bir oyuncu bulamadım. Deli Sarman ismini bana koyan Yücel Erten’ in bana yakıştırdığı ve bir kıyafet giydirdiği, bulduğu bir rol oldu benimkisi. Bu şansı bana tanıdığı için bende yeri hep özel kalacaktır. Bana güvendi. Eğer bir deli olsam neler hissederdim, bir deli nasıl hissederdi? Hele Sineklidağ gibi bir yerde ve şartlarda yaşayan bir deli... Belki biraz merhametli ve duygusal bir tarafım olduğu için gariban bir kimlik belirdi kafamda. Bir delinin doğasında belki de ilk başta komiklik yatmalıydı ki tam bana göreydi bu. Bazı yerlerde özel bir şey yapmama gerek kalmadı, biraz deli ve biraz da komik olduğum için (Gülüyor). Gerçekten oynarken çok yoğun duygular yaşıyorum...

“ŞARKI SÖYLERKEN BOYUT DEĞİŞTİRİYOR GİBİ HİSSEDİYORUM”

Oyunu izleyen ve çok beğenmiş biri olarak Keşanlı Ali’nin ve manyak Cafer ‘in vurulduğu sahne de seslendirdiğiniz ağıtta ağladığını fark ettim. Biraz anlatır mısın o anı?              

Hayal dünyası çok geniş biriyim, o anlar hep gerçek kafamda. Bizi koruyan, sığındığımız, bize kol kanat geren abimiz vuruluyor işte, sanki gerçek gibi. Zaten yoksuluz. Kendi halimizde insanlarız Sinekli’de... Bunun gerçek olduğunu düşünsenize, ağlamaz mısınız?  Ben de işte kapılıyorum sanırım. Tüylerim diken diken oluyor. Ben şarkı söylerken de böyleyim. Boyut değiştiriyorum gibi hissediyorum.

Dokuz Eylül üniversitesi Buca Eğitim Fakültesi Güzel Sanatlar Bölümü Müzik Anabilimdalı Şan Bölümü’nde, yüksek lisansta da ses eğitimi üzerine müzikal şarkılar üstüne çalışmışsın. Keşanlı Ali Destanı dışında oynamak istediğin bir müzikal var mı?      

Evet öyle. Yüksek lisansımı Okan üniversitesi Konservatuarı’nda tamamladım. Hocam Seta Kürkçüoğlu’na ve değerli tez danışmanım Çetin Körükçü’ye de sevgi ve saygılarımı yolluyorum. Tabi ki beğendiğim çok müzikal var. Özelikle yabancı müzikaller. Operadaki Hayalet, Chicago, Sefiller ve Cats en sevdiklerimden. Ama galiba biraz iddialı olacak olsa da beste yapan biri olarak kendi müzikalimi yapmak ve oynamak isterim.  

Keşanlı ‘da en sevdiğin rol hangisi?       

Aaaa bu soru gerçekten zor. Bütün kadro karakterini iyi oynuyor. Ama üç büyük duayen benim için çok değerli çünkü onlar benim çocukluğum. Benim için özel isimler... Şerife Abla, Sarhoş Rasim ve Madam Olga.                                         

Pervasız Yapım ve Pervasız Tiyatroyu üç kelime de anlatmanı istesem?                                                        

Prensipli, disiplinli, babaç.                         

Röportajımızın sonuna doğru bitirmeden neler söylemek istersin?                      

Her şeyin başı sağlık. Sonra iyi niyet. Güzel günler için dua edelim, iyi enerjiler gönderelim. Keşanlı Ali Destanı oynamaya devam ediyor. Tarihleri ve biletleri Pervasız Yapım dijital medya platformlarından ve bilet platformlarından takip edebilirsiniz. Ben de sık sık sosyal medya sayfalarımda paylaşıyorum. İçinde komedi, dram, aşk barındıran 1 numaralı oyuncu kadrosuyla, performansıyla izleyeceğiniz oyunumuzu kaçırmayın. Bir de komik ve deli bir Müge izlemek isteyenler geç kalmasın (Gülüyor). Yaşasın müzik! Yaşasın tiyatro! Var olsun Keşanlı Ali! Teşekkür ve sevgilerimle...

Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner23

banner24