Duygu Atakan Röportajı

Duygu Atakan ile Anne ve Çocuk Dergisi için keyifli bir söyleşiye imza attık. Hamilelik sürecinden müzik piyasasına kadar birçok konu hakkında konuşan Duygu Atakan, ‘’Radyoya hayatımı verdim.’’ derken ‘’Dünyanın en güzel şeyi anneliktir.’’ açıklamasını yaptı.

31 Mart 2020 Salı 11:57
15204 Okunma
Duygu Atakan Röportajı

Duygu Atakan ile Anne ve Çocuk Dergisi için keyifli bir söyleşiye imza attık. Hamilelik sürecinden müzik piyasasına kadar birçok konu hakkında konuşan Duygu Atakan, ‘’Radyoya hayatımı verdim.’’ derken ‘’Dünyanın en güzel şeyi anneliktir.’’ açıklamasını yaptı.

“RADYOCU OLMAYA LİSE DÖNEMİNDE KARAR VERMİŞİM DE HABERİM YOKMUŞ.”

Tıfıl zamanlarımda Dört Dörtlük dinlerken liseye giderdim. Ne günlerdi… Şimdi ise seninle röportaj yapıyorum. Duygu Atakan radyocu olmaya nasıl karar verdi?

Lise zamanlarında Müge diye bir arkadaşım vardı. Onunla beraber okuldan arta kalan zamanlarda buluşup sesimizi kaydederdik kasetçalarlara. Ne günlerdi... Mikrofona konuşmaktan büyük keyif alırdım. “Radyocu olmaya lise döneminde karar vermişim de haberim yokmuş.” (Gülüyor) 98’de İstanbul’a geldiğimde Radyo Fener vardı, o sırada onların bir ilanını gördüm: “Amatör ve profesyonel radyocular aranmaktadır. Hemen gittim. Halil Işık kapıyı açtı. Sesin güzel dediler ve kayıt aldılar. 3 gün sonra da başladım. İlk yayınım 26 Ekim’de gerçekleşmişti. O dönemden bu döneme kadar yayındayım. Cesa-retli olmak lazımmış. O ilanı duyup gitmeseydim, röportajı yapamıyorduk.

Edebiyat mezunusun, çok uzak değil aslında eğitim alanın. Radyoculuk için eğitim almak şart mı?

Bizim meslekle alakalı en çok sorulan sorulardan biri bu aslında. Ben Edebiyat Fakültesi, Felsefe mezunuyum. Radyoculuk hiçbir bölüme uzak değil. Çünkü gündelik hayatın merkezinde. Dürüst olmak gerekirse, ait olduğum bölümü okumayanlardanım. 2 puanım daha olsaydı psikolog olurdum. Asıl istediğim oydu ama şu an anlıyorum ki yapamazmışım. İnsanların derdini kendime dert edinirdim. Radyoculuk için eğitim almak şart mı? Diksiyon eğitimi alınabilir. Bu ülkede kaç Radyo Televizyon mezunu kaç kişi var? Ya da kaçı istediği işi yapabiliyor? Bu işin alaylı yapıldığını düşünüyorum, hitap konuşmak başka bir şey. Kendini iyi ifade etmek insanın içinde olan bir şey, ne kadar okursan oku olamayabilirsin. Güzel konuşma eğitimi alınabilir ama illa ki Radyo TV eğitimi alınmasına gerek yok. Kaldı ki iletişim fakültelerinin çoğunda da yalnızca Radyoculuk adı altında bir eğitim zaten verilmiyor.

Şu an YouTuber’lık mesleği revaçta. Bir dönem radyoculuk revaçtaydı. Ailen radyocu olmana nasıl yaklaştı?

Bence burada çok iyi ayrım yapmak lazım. Dünya gelişiyor. Sosyal medya hayatımızın vazgeçilmez bir parçası haline geldi. YouTube çok büyük bir dünya. YouTuber’lık dediğimiz şeyi çoğu insan kendi uzmanlık alanında içerik üreterek yapıyor. Yani adamın ya da kadının zaten uzman olduğu ya da içerik üreterek uzmanlaştığı bir konu var. Ben büyüyünce YouTube olacağım diyen bir nesil her ne kadar alttan gelse de bir meslekten çok bunun bir köprü olduğunu ve YouTube algısının yakın zamanda farklı bir boyut kazanacağını düşünüyorum. Gelelim bizim konuya... Annem çok büyük destek verdi. İlk yayına çıktığımda telefonlar susmuyor, ‘Ne çok sevdiler’ diyorum meğer annem çalıştığı bütün insanları gaza getirmiş herkes aramış. Ben de beni arıyorlar sanıyorum. Babam başta istemedi. Şimdi arayıp şarkı istiyor. Doktor olsun istiyorlardı, radyoculuğu iş olarak görmüyorlardı, şuan öyle düşünmüyorlardır herhalde.

Senin için radyo ve radyoculuğun hayatındaki yeri nedir?

Acısıyla tatlısıyla hayatımın tam 22 senesi! Bunun 18 senesi Süper FM’de geçti, hani hayatımı verdim derler ya o benim işte. Radyo stüdyosu benim büyüdüğüm, çocuklarımı büyüttüğüm yer. Kendimi çok şanslı hissediyorum ne mutlu ki aşık olduğum işi yapıyorum. Bir de üstüne para veriyorlar. İnsan daha ne ister? ‘’

RADYOCULUK BİTMEZ, KÜLLERİNDEN DOĞUYOR’’’

Radyoculuk biter mi?

Senelerdir soruluyor. Biz televizyon gibi değiliz, insanların abisi, ablası kardeşi gibiyiz. Aile olmaktan bahsediyorum. Bu kadar senedir bitmeyen bir mecra olmasının sebebi bu. Radyoda ortaya koyduğun şey insanlara samimi geldiği sürece radyo hayatımızın parçası olmaya devam edecek. Anka kuşu gibi... Her seferin küllerinden doğar. Bitmez, en fazla şekil değiştirir.

Radyo dünyasında çeşitli iddialar var. Radyocuların para karşılığı şarkılara yer verdiği yönünde... Bu iddialar neden kaynaklanıyor?

Çok yönlü bir sektör bizimkisi. Özellikle radyoculuk... Kendi radyonu yönetmek, dinleyicini memnun etmek ve sanatçılara her zaman dürüst olmak zorundasın. Bazen bazı şarkıları çalamazsın. O noktada o çalmadığın sanatçı gelip sana neden diye sorabilir? Dürüstçe “çünkü bu şarkı benim radyoma olmuyor” kardeşim demezsen çarşı karışır. Bir anda dünyanın en kötü insanı sen olursun. Hani okulda sınav sonuçlarını öğrenmek gibi. Kağıtta 100 yazıyor. O zaman o puanı öğrenci almış oluyor. Eğer o kağıtta 30 yazarsa o puanı sanki öğrenci almış gibi değil de öğretmen vermiş gibi davranıyorsun. (Gülüyor) Sonuçta herkes kendinden sorumlu. Gözümle görmediğim şeyler hakkında yorum yapmam mümkün değil kimsenin günahına girmek istemem. Ama sorduğun bu durum nedense popülerliğini hiç yitirmiyor. Sağda solda başkalarına teklif edilen miktarlar benim kulağıma geldi mi? Evet geldi, hatta rakamları duyunca dudağım uçukladı. Kabul eden olduysa eğer Gök-türkte 5 tane ev sahibi olmuştur. Benim gibi ev kredisine girmek için uğraşmasına gerek yok. (Gülüyor) Şaka bir yana niyeti bozmamış insanların olduğu herhangi bir radyoda parayla şarkı çaldırmanın mümkünatı yok. Bana da hiç kimse bunu teklif etmeye cüret edemez. İş parada değil her zaman şarkıda biter.

‘’ŞARKILARIN HAKKINI VERMEZSEK KUL HAKKIYLA ÖLÜRÜZ’’

Süper FM’in ambargo uyguladığı şarkıcılar ile ilgili iddialar vardı. Ambargo gerçekten uygulanıyor mu? Ya da size ambargo uygulayanoldu mu?

Süper FM hiçbir şarkıcıya ambargo uygulamaz, uygulama durumu olmaz. Böyle bir ambargo durumu olursa o ambargo dinleyiciye uygulanmış olur.. Bir şarkıcının gün gelir bir şarkısı çalar, bir şarkısı çalmaz. Ambargo hoş bir şey değil.

Sevdiğin ya da sevmediğin isimlere ayrımcılık yaptığın hiç oldu mu?

Hiç ayrımcılık yapmadım. Hatta aksine sevdiğim arkadaşlarımla aram açıldı. ‘’Sen yakın arkadaşımsın beni çalmıyorsun.’’ diyenler oldu. Bu iş böyle bir iş değil ki, şarkıların hakkını vermezsek kul hakkıyla ölürüm. Sevdiğim şarkıları küçük küçük instagram’da videolar paylaşıyorum. Hiç arkadaş olmadığım isimlerin şarkılarını paylaşıyorum, radyoda asla yapmadım.

Radyocunun etik ilkeleri nelerdir?

Hiçbir sanatçıyı kayırmayacaksın. İyi bir iş yaptıysa çalmamazlık yapmayacaksın. Biraz öncü olacaksın, diğer radyolar çalarsa ben çalarım yapmayacaksın. Para almayacaksın,siyasete girmeyeceksin. Bizi her düşünceden insan dinliyor. Bölücü olmayacaksın,din, dil, ırk ayırmadan yapacaksın.

Etkileşim oranı yüksek bir radyocusun, dinleyiciyle nasıl bu kadar bağ kurabildin?

Samimi oldum, ne yaşıyorsam onu söyledim. Yaşamadığım hayatı yaşıyorum gibi yapmadım. 25 kuruşu aramışlığım var. İlk işe başladığımda 40 TL alıyordum, 2 sene sigortam yatmadı. Beni dinleyenlerle aynıyım. Bir iki tane radyocu vardır lüks yaşayan ama ben dinleyiciyle aynı yaşadım, herkese cevap vermeye çalışıyorum. Küfür olmadığı sürece de eleştiriye açığım.

Yaptığın yarışmalarla da TT etiketleriyle de gündeme geldin. Bu fikirler senden mi çıkıyor?

TT fikirleri benden çıkıyor. #ehliyetiçin101tlveremem benim başlattığım bir TT idi ama hakkımı yediler. Bir sabah uyandım, etiket açtım. Yayından da destekledim, radyocular da destekledi. Twitter’da TT oldu. Mehmet Şimşek sosyal medyadaki etkileşim sebebiyle bir kez daha düşünmeye karar verdiğini belirtmişti. 101liradan 15 liraya düştü. 22 milyon kişi benim sayemde az ödedi, başkalarının üstüne kaldı ama ben başlattım. Dünyada bunun örneği yok. Kadın olduğum için galiba. Reklamını mı yapmadım? Benim için üzücü bir şey. #benşaarkısöylersem de aynı şekilde. O etiket büyüdü ve TV programı oldu. Anlık çıkan fikirler etkili oluyor. Cantoyu yaptık, canto beste uygulaması. Sanatçılara bestelerini yollamak isteyen arkadaşlar yolluyor, ulaştırıyor. Bu 3 iş için mutluyum, iyi işler yapıyorum.

Radyocu toplumsal olaylara duyarlı olmak zorunda mı?

Radyocu toplumsal olaylara duyarlı olmak zorunda. Ehliyet olayı bu yüzden gündem oldu. Dolayısıyla radyocunun toplumsal olaylara duyarlı olması çok önemli. Şehit haberi geldiğinde de yayını durduruyorum. Duyarlı olmak zorundayız. Bizi dinleyen milyonlarca insan var hiçbirini kırmak istemeyiz. Bir şekilde bir takım haberlere habersiz kalmasını istemeyiz

Hayatının dönüm noktası nedir?

Annemin son parasıyla teyp alıp iş ilanı duyduğum an, kızım ve oğlumun doğuşu, Arda’nın doğumu ve Alper ile evlenmek… Tek bir dönüm noktam yok.

‘’ALPER İLE İYİ Kİ EVLENMİŞİM’’

Eşin Alper Atakan ile nasıl tanıştın?

Alper, Mehmet Erdem’in hem prodüktörü hem de aranjörü. Kendisini hiç tanımazdım. Mehmet Erdem’in ilk albümü çıktığında Hakim Bey şarkısına bayılmıştım. Şarkıyı hemen yayına aldım ve sosyal medyadan paylaştım. Bir gün şarkıyla ilgili ‘Güzel iş oldu.’ d iye yazdım ve Alper’den ‘’Teşekkür ederiz.’’ Yanıtını aldım. Öyle bir tanıştık, arkadaş olduk. O dönem evliydim, çok uzun süre arkadaş olduk.

Alper Atakan’ın hayatındaki yeri nedir?

Alper benim çocuklarımın abisi. Çok güzel bir abi, baba gibi bir abi. Benim iki çocuğumun baba gibi abisi. Çok kıymet veriyor. Arda’nın babası. İyi ki evlenmişim. İlk evlilikten sonra ikinci evliliği hiç düşünmezdim. ‘Ne yapacağım?’ derdim ama ikinci kez iyi ki evlenmişim. Çocuklarıma bakış şeklini, sevgisini çok iyi biliyorum, çocuklarıma bana verdiği kıymetten daha fazlasını veriyor.

‘’DÜNYANIN EN GÜZEL ŞEYİ ANNE OLMAK’’

Arda adlı bir çocuğunuz oldu artık 3 çocuk annesisin. Ne hissettin?

Dünyanın en güzel şeyi anne olmak. Ben bu hayatta en çok anne olmayı sevdim. Tabii kızım 15 yaşında, oğlum 11 yaşında. 11 sene sonra 3. bir çocuk... Karışık duygular hissettim. 3. çocuğum iyi ki olmuş. Çok mutluyum, canını ver deseler hepsine canımı veririm.

Hamilelik sürecinde en çok neyde zorlandın?

Rahat bir hamilelik geçirdim, mutlu bir hamileydim. Hiçbir şekilde zorlanmam olmadı. 6,5 kilo aldığım için bedensel olarak zorlanmadım. Galiba sadece hamileliğimi çocuklara söylerken zorlandım. İlk öğrenen kızım olmuştu. Evde test yapalı 2 gün olmuştu. ‘Anne sen hamile misin?’ dedi. ‘’Daha tam net değil’’ diye yanıt verdim ama Alper abisine hep beraber söyledik. Alper en son öğrendi.

Hamileliğinde Alper’e neler çektirdin? Hiç aşerdin mi? En çok neye aşerdin?

Keşke hamileyken kocama çektirseydim. Kendi kendime idare eden bir insanım. Hiç aşermedim. Ama çok fazla peynir ve galeta yedim. Doktorum Tansu Küçük ‘’Canın ne istiyorsa onla beslen.’’ dedi. Hamileyken o kadar çok peynir yedim ki artık tiksiniyorum.

Doğum sürecinde aklında en çok hangi düşünce vardı?

İnşallah sağlıklı doğar düşüncesi hep aklımdaydı. Genetik testler yaptırdık. Her şey normal çıktı ama insan kucağına almadan rahat etmiyor. Sağlıklı doğması ve dışarıdaki iki çocuğum hep aklımdaydı. ‘Onlar kardeşlerini sevecekler mi?’ diye düşündüm. Doğuma büyük stresle girdim. Doğumhaneden baktım ve iki çocuğumun beni beklediğini gördüm. Arda’yı kucağıma abisi Kaan verdi. Allah herkesi mutlu etsin.

Hamilelere önerilerin nelerdir?

Hamileliği abartmayın, pozitif olun. ‘’Her şey güzel olacak.’’ desinler. Kocalarına çektirebilirler. Bol su içsinler, egzersiz yapsınlar, plates yapsınlar. Çocuk için yesinler, çocuğun canı hamur işi çekmez, karbonhidrattan uzak hayat sürsünler. Mutlu bir hamile olun. Hamileliği insan özlüyor, keyif alsınlar.

Annelik nedir tanımlayabilir misin?

Annelik deliliktir, fedakârlıktır, aşktır, kendinden vazgeçmektir. Biraz kaygıdır. Dünyanın en güzel şeyidir, daha güzel hiçbir şey yoktur. Çocuğun gözünün içine bakınca şah damarı oynar, annelik güzel bir şey, Allah isteyen herkese versin. 3 çocuğumun gö-zündeki mutluluğu görmek için yapılabilecek her şeyi yapmaktır.

Duygu Atakan’ın gülümsemesini kimse kolay kolay unutamaz diyenlerdenim. Duygu Atakan evde de böyle güler mi? En çok neye üzülür?

Kendi gülüşüm bu. Böyle gülemeyen insan böyle gülebilir mi? Sahteden gülemem ben. En çok çocuklarımın hasta olmasına üzülürüm. Geçen gün ‘Koyunlar ve kuzuların kavuşması’ haberine ağlamıştım. Çocuklar ve annelerle ilgili her şeye üzülüyorum.

‘’POP MÜZİK BİTMEZ, İLK RAP ŞARKIYI BİZ ÇALDIK’’

Pop müzik biter mi?

Pop müzik bitmez, niye bitsin? Pop genel, ana akım gibi yan dallara ayrılır. Pop müzik değişir, dönüşür ama asla bitmez. Niye bitsin?

Radyolarda bir dönem rap çalmadı sebebi neydi?

Radyolarda rap çalmadı, biz Süper FM olarak bir ilki yaptık ve ilk kez rap şarkısını biz çaldık. Emre Altuğ’un Hangimiz Tertemiz şarkısında Pit10 ile düeti vardı. Mesela radyolar oradaki rap kısmı kestirirken biz şarkıdaki rap kısmı kestirmedik. O bile olay oldu. Rap müzik zaten yüksekti ama fazla ortalık da değildi. Rap herkesin duyabileceği bir şekilde yeni ortaya çıktı.Bu dönemdeki bazı şarkılar daha trap ağırlıklı. Mesela bir sürahi vardır ve ağzı kapalıdır. Küçük küçük o sürahi dolar ve sürahinin ağzını açacak doğru anahtarı bulduğunuzda içi boşalır. Rap müziğin yükselmesi de böyledir. Rap müzik benim için Ceza ve Sagopa’dır. Biz Karnaval bünyesinde rap müziğe yer veriyoruz. Virgin radyo rap ağırlıklı.

‘’TÜRKİYE’DE KADIN OLMAK ZOR’’

Türkiye’de kadın olmanın zorlukları nelerdir?

Türkiye’de kadın olmanın zorluklarını bir radyocu olarak söyleyeyim; erkek radyocu olsaydım başka olabilirdi. #ehliyetiçin101tlveremem etiketi erkek bir radyocu tarafından tasarlansaydı bütün ana haberler yer verirdi. Kadın olduğumdan es geçildim. Türkiye’de kadın olmak zor, bunu haberlerde de görüyoruz.

Nasıl bir dünya hayal ediyorsun?

Çocuklarım, ben, Alper, ailemiz, yeşil, Fethiye’de ev almışız. Yeşil yemyeşil bahçesi var. Köpeğimizle mutlu mesut yaşıyoruz. Dünya için hayalim korona virüssüz, hastalıksız, çocukların, kadınların zulüm görmediği, hayvanların şiddete uğramadığı, savaşın olmadığı bir dünya istiyorum. Liyakat çok önemli insanlar hak ettikleri yere gelsinler.

Sosyal bir mesaj vermek istesen bu mesaj ne olurdu?

Herkes liyakatli olsun. Bir insana iş veriyorsanız; ‘O insan o işi yapabilecek mi?’ ona bakarak iş verin. İnsanlar hak ediyorsa sırf uyuz oluyor diye o insanların haklarını yemeyin. Kul hakkıyla ölmeyin.

Göktürk Dergisi

Son Güncelleme: 31.03.2020 16:16
Yorumlar
Avatar
Adınız
Yorum Gönder
Kalan Karakter:
Yorumunuz onaylanmak üzere yöneticiye iletilmiştir.×
Dikkat! Suç teşkil edecek, yasadışı, tehditkar, rahatsız edici, hakaret ve küfür içeren, aşağılayıcı, küçük düşürücü, kaba, müstehcen, ahlaka aykırı, kişilik haklarına zarar verici ya da benzeri niteliklerde içeriklerden doğan her türlü mali, hukuki, cezai, idari sorumluluk içeriği gönderen Üye/Üyeler’e aittir.

banner23

banner24