Çoğunlukla deniz kıyısında yetişen, yüksek mineral ve tuz içeriğiyle dikkat çeken deniz börülcesi, çiçekli bitkiler arasından tuza en dayanıklı olanıdır. Deniz suyunun ulaştığı kumlu topraklarda yetiştiğinden dolayı deniz suyunun birçok mineralini de içerisinde barındırıyor. Sodyum, potasyum, magnezyum, iyot, kükürt, kalsiyum, fosfor, demir, çinko, magnezyum ve bakır minerallerinden zengin olan bu harika sebzeyi düzenli olarak tükettiğinizde sağlığınıza sağlık katmak hiç de zor değil. Ege sofralarının birçoğunda görebileceğiniz bu muhteşem sebze, guatr hastaları için de büyük önem taşıyor. İçerisinde bulunan yüksek iyot sebebiyle, iyot eksiliğinden doğan guatr için adeta doğal ilacı niteliğinde. Özellikle genel tüketiminde iyotlu tuz kullanmayanlar veya iyotlu besinlerden yararlanamayanlar için oldukça ideal bir besin.
DENİZ BÖRÜLCESİ NEYE İYİ GELİR?
Düşük kalorili olması sebebiyle zayıflama programlarında da rahatlıkla kullanılabilecek bu bitkinin ödem attırıcı bir özelliği de mevcut. Devamlı olarak ödem sıkıntısı yaşayanlar doktorlarına ve diyetisyenlerine danışarak bu besinin idrar söktürücü özelliğinden faydalanabilirler. Yüksek oranda içerdiği C vitaminiyle bağışıklığı kuvvetlendiren ve sizi gribal enfeksiyonlara karşı da korur. Aynı zamanda vücudunuza güç ve zindelik de kazandırarak çok daha dinç hissetmenize yardımcı oluyor. Sindirim sorunları yaşıyorsanız masanızdan deniz börülcesini eksik etmeyin. Zengin içeriğiyle sindirimi düzenleyen, mide ve bağırsak sorunlarına deva olan bu deniz bitkisi, şişkinlik şikayetlerini ve gaz problemlerini giderme konusunda da oldukça başarılı. Kanser savar etkisiyle de bilinen deniz börülcesi, namını kuarsetin ve isorhamnetin adlı bioflavonoidlere borçlu. Onun bu içeriği, yüksek anti-oksidan özelliklere sahip olduğunu ve serbest radikallere karşı savaş açarak kanser dahil pek çok hastalığı engelleyebildiğini gösteriyor.
DENİZ BÖRÜLCESİ NASIL PİŞİRİLİR? Deniz börülcesini hazırlarken kaynar suya atıp haşlayabilirsiniz. Ardından içerisine limon, zeytinyağı, sarımsak ve domates ekleyerek lezzetli bir salata hazırlayabilirsiniz. Deniz börülcesinin yüksek sodyum içeriğinden dolayı ekstra tuz eklemekten kaçınmalısınız. DENİZ BÖRÜLCESİ KİMLER İÇİN SAKINCALI? Deniz börülcesi kimilerine yüksek etkileriyle muhteşem faydalar sağlarken, bazı vücutlara aynı etkiyi gösteremiyor. Yüksek sodyum içeriğine sahip olması sebebiyle hipertansif (yüksek tansiyona sahip) bireylerin ve 2 yaşın altındaki çocukların bu besini tüketmesi oldukça tehlikeli. Ayrıca hamileler, emzikliler, devamlı olarak ödem sıkıntısı yaşayanlar, kronik bir rahatsızlığa sahip olanlar ve ilaç kullananlar bu besini tüketmeden önce mutlaka doktorlarına ve diyetisyenlerine danışmalılar.