Göktürk Dergi ve Gazetesi

15 Temmuz Gazisi Resul Kavraz Röportajı

ÖZEL HABER

15 Temmuz Gazisi Resul Kavraz’dan yaşadıklarını birebir dinliyoruz.

O gece darbe girişimi olduğunu nerden öğrendiniz?

Arkadaşlarımdan duydum o gece, gitmem gerekli olduğunu düşündüm görev yeri olarak Boğaz Köprüsü düşmüştü.

Boğaz Köprüsüne nasıl ulaştınız?

Araba atladım, Türk bayrağımı aldım yanıma bir şekilde köprüye ulaşabildim zaten ilk giden bendim.

Siz oraya gittiğinizde ilk kiminle karşılaştınız?

Adının Muhammet olduğunu bildiğim İbrahim abi gelmiş motoruyla beraber. Daha sonra onunla birlikte büyük Türk bayrağını açtık.

Siz ve İbrahim Bey oradayken askeri birlik, polis, özel kuvvet vs. var mıydı?

Biz bayrağı açtıktan sonra arkamızda dört ya da beş tane özel harekat polisi vardı önümüzde de kırk kırk beşe yakın askeri birlik vardı çünkü köprü tamamen kapanmıştı.

Boğaz Köprüsü’nün kapatıldığını görünce ne yaptınız?

Büyük Türk Bayrağı açıp askeri birliklerin üstlerine doğru yürüdük.

Askerler size herhangi bir şey söyledi mi?

Askerler bize bayrağı açanlar bayraklarını toplayıp evlerinize dönün Türk Silahlı Kuvvetleri devlete el koymuştur dedi. Biz bunun üzerine kararımızdan ve bayrak sevdamızdan vazgeçmeyip üstlerine yürümeye devam ettik. Daha sonra üzerimize doğru taciz atışında bulundular. Taciz atışından sonra biz ister istemez yerimizde durmak zorunda kaldık.

Peki devamında olaylar nasıl gerçekleşti?

İlk helikopter geçti üzerimizden daha sonrasında tank geldi. Biz elimizde büyük bayrak ile yolu kapattığımız için tank tam karşımızda durmak zorunda kaldı. Ve askerlerin de söylediği gibi evimize gitmemiz gerektiğini söyledi. Biz de aynı şekilde onlara yolu açmayacağımızı ve geçemeyeceklerini söyledik. Daha sonra tank demir bariyerleri kırıp askerlerin yanına geçti ve namlularını bize doğru yöneltti. Askeri ZBT geldi onlar da karşımızdaydı, ikinci bir tank geldi daha sonra aynı şekilde onlara da yol vermedik.

İlerleyen saatlerde neler oldu?

İlerleyen saatlerde halk sokağa çıkmaya başlamıştı Cumhurbaşkanı’nın konuşması üzerine. Kalabalık olmaya başlayınca askerler sık bir şekilde ateş etmeye başladı. Biz böyle olunca askerlerin üzerine doğru yürüdük aramızda 25 30 metre kalmıştı neredeyse. Mermilerin yanımızdan geçtiğini hissediyorduk. Sesler inanılmaz canlıydı.

Yanınızda vurulan ve ya şehit düşen oldu mu?

Yanımda iki kişi vuruldu ve iki kişi de şehit oldu. Yaralıları bayrağımızı birine teslim edip aracımla hastaneye götürdüm.

Geri döndünüz mü Boğaz Köprüsü’ne?

Tabi ki geri döndüm sabah 8’e kadar oradaydım. Bayrağımızı bir dakika bile yere serdirmelerine müsaade edemezdik

Peki geri de bıraktıklarınızı ailenizi sevdiklerinizi düşünme fırsatınız oldu mu?

Tabi düşünüyorsun ister istemez. Ben sabaha doğru 3 gibi kız kardeşimi arayıp yaşadığımı söyledim onlar da beni merak ediyorlardı tabii. Ailemi de kızımı da düşündüm korkuyordum da aynı zamanda çünkü mermiler yanımdan geçiyordu ve yanımda şehit düşen ve yaralananlar olmuştu. Doğu’da askerlik yapmış biri olarak söylüyorum hiç bu kadar mermiyle karşılaşmamıştım. Ama sela seslerini duyduktan sonra bu vatanı bu milleti daha çok düşündüm çünkü vatanın milletin ve bayrağın olmadığı bir hayatta ailen olsa ne olur olmasa ne olur.

Son olarak söylemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Türk milleti hiçbir zaman esir olmamıştır ve esir olmayacaktır. Ben orada o atmosferde Türk milletinin kuvvetini, birlik beraberliğini gördüm. Bir bayrak altında kimse ölümden korkmuyordu ve herkes kenetlenmişti. Milletçe vatan için meydanlar da ölümü öldürdük. Allah bir daha bu millete bunu yaşatmasın.

Sitemizden en iyi şekilde faydalanmanız için çerezler kullanılmaktadır.